Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte soğuklar, ekonomik sıkıntılar, faturalar gibi durumlardan dolayı ihtiyaç sahiplileri en zor günler bekliyor. Bu sebeple ihtiyaç sahibi ailelerin ve yardıma muhtaç insanların yüküne omuz vermek gerekiyor.
ONLARI İHMAL ETMEYELİM
Kış mevsimi bakış açısına göre insanlarda ya da toplumlarda farklı şekillerde yorumlanır. Kimine göre sıradan bir mevsimden farklı olmazken, kimilerine göre masraf, zorlu süreç ya da tam tersi olabiliyor. Ekonomik bakımdan il bazından turizm, tarım bakımında kar yağışıyla bereket olabiliyor. Ancak en önemlisi, ihtiyaç sahiplerinin durumu önce göz önünde bulundurulması gerekiyor.
BOLLUK VE BEREKET İÇİN
Yaz ayının sıcak günlerinde yaşam koşulları daha kolaydır. Bir bankta dahi gece uyusanız bir sıkıntı olmayabilir. Yaz mevsiminin de yiyecek bulmakta kış mevsimine göre oldukça kolaydır. Ancak kış mevsimi ile birlikte şartlar en ağır hale gelir. Evini ısıtamayan bir aileden kendini ısıtamayan bir bireye kadar ya da daha kötüsü olarak karnını doyuramayanlara kadar kış felaket olabilir. Bu sebeple bir kap yemek veya 1 tane ekmek kimseye zarar vermemekle birlikte bolluk ve bereketi artırır.
YAZ BAŞKADIR AMA KIŞ MEVSİMİ ZORDUR
Evinde yakacağı olmayan, mutfağında aşı olmayan, soğuğa karşı korunamayan bir aile ya da kişiler için kış çileden hatta ölümden başka bir şey değil. Özellikle Erzurum gibi bir memlekette bu durum daha da ağır şekilde hissedilir. Yaz mevsiminin gelmesi birçok aile veya birey için büyük bir mutluluk, kurtuluş olabilir. Kurum ve kuruluşlar kış mevsimlerinde yardımlarının arttırır. Özellikle yakacağa yönelik verilen yardımların oranı hayli artar. Ancak bu her zaman yeterli olmayabiliyor. Verilenlerin yetersiz olması, doğru yerlere gereken yardımların ulaştırılmaması gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor ve bu sebeple de mağduriyetler oluşabiliyor.