Parkinson hastalığı, yavaş ilerleyici
beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden
bir beyin hastalığı olduğunu belirten
Mareşal Devlet Hastanesi Noroloji
Uzmanı Dr.Aycan Tazegül ,Bu tür
hücre kaybı ile giden, sinsi başlayan
ve yavaş seyreden hastalıklara
nörodejeneratif hastalıklar denilmektedir.
Parkinson hastalığı, Alzheimer
hastalığından sonra en sık görülen
nörodejeneratif hastalıkların başında
geldiğini belirterek şunları söyledi”
Parkinson hastalığının en erken belirtileri
enterik sinir sistemi, alt beyin
sapı ve koku yollarında ortaya
çıkmaktadır. Koku duyusu kaybı veya
azalması, uyku bozuklukları ve
kabızlık, sonraki aşamada ise titreme
ve hareketlerde yavaşlama gibi motor
belirtiler görülmektedir. Hastalık
genellikle motor semptomlarla tanı
almaktadır.
Parkinson hastalığı tipik olarak orta
ve ileri yaşın hastalığı olup, ortalama
60 yaş civarında başlar. Hastalık
genç yaşlarda da başlayabilmektedir.
Ancak yaşlanma ile görülme sıklığı
artmaktadır. Yapılan çalışmalar,
Parkinson hastalığının erkeklerde
kadınlara göre biraz daha sık
görüldüğünü göstermektedir.
Hastalığın asıl belirtileri hareket ile ilgili
(motor) belirtiler olsa da son
yıllarda hastalığın hareket etkilenmesinden
önce koku alma sorunu,
kabızlık, depresyon, uyku problemleri
ve omuz ağrısı gibi sorunlarla
başlayabildiği saptanmıştır. Parkinsonizmin
temel görüntüsü
hareketlerde yavaşlama ve hareket
miktarının azalmasıdır. Titreme,
Parkinson hastalarının yaklaşık
olarak %50 ile %75 kadarında
başlangıç bulgusudur. Hastaların bir
bölümünde titreme hiç görülmeyebilir.
Bazen erken bulgular çok silik olabilir,
öyle ki aylarca fark edilmeyebilir.
Başlangıçta sıklıkla bir beden
yarısında veya yalnızca bir kol veya
bacakta ortaya çıkan belirtiler zaman
içinde tipik
olarak bir
beden
yarısında
belirgin
olmak üzere iki yanlı tutulmaya yol
açar.Titreme, hareketlerde
yavaşlama, bir veya daha fazla uzuvda
(kol veya bacak) kasılma,
yürürken kolları sallamama,
konuşurken mimikler ve jestler gibi
hareketlerin kaybı, yavaş, ufak adımlı
veya ayak sürüyerek yürüme, vücut
duruşunun öne eğik şekil alması,
yumuşak ve alçak sesle, monoton
konuşma, el yazısında küçülme,
okunaksız olması, ağızdan salya
sızması, yutkunma güçlüğü, halsizlik,
yorgunluk, ruh hali değişiklikleri, ruhsal
çöküntü hali (depresyon), nedensiz
sıkıntılar, kabızlık, aşırı terleme,
tansiyon düşmesi, ağrı, kas
spazmları.”diye konuştu.
YÜKSEL ADIYAMAN