Devlet Memurları Konfederasyonu Erzurum İl Temsilcisi Mucip Yazıcı, gazetemize yaptığı açıklamasında; memurların kamu çalışanlarının sorunlarına değinerek gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Devlet Memurları Konfederasyonu (DMK) Erzurum İl Temsilcisi Mucip Yazıcı, adil bir ücret, onurlu bir yaşam için, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin başladığı 28 Temmuz 2025 yani bu dün itibariyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde Genel merkezimiz tarafından basın açıklaması yapılmış olup, toplu sözleşme nöbeti başlatıldığını duyurdu.
‘MASAYI VE KADERİMİZİ HAKEM HEYETİNE TERK ETMEYİNİZ’
Gerek genel merkezimiz gerekse yerel bazda temsilciliklerimiz olarak katılımcı konfederasyonlara uyarı yaptıklarını ifade eden Mucip Yazıcı, ‘gündem oluşturuyoruz ve sorunları dile getirmeye çalışıyoruz. Birinci dereceye düşmüş kamu çalışanları 3600 Ek Göstergeyi ve verilen sözün yerine getirilmesini bekliyor. Memur ve emeklilerin hakları için mücadele etmeye kaybedilen hakların geri alınması için birlikte görüş - fikir alış verişinde bulunalım kazanan kamu çalışanı olduktan sonra hiç bir şeyin önemi olmayacaktır. Önemli olan kaybedilen hakların geri alınmasıdır. Daha önceki gibi tiyatro yaparak masadan kalkmayalım. Masayı ve kaderimizi hakem heyetine terk etmeyiniz. 4688 sayılı kanun gayet açıktır. Yapmayacaksanız çekilin yer açın biz gelip gereğini yapalım, yeter ki her dönem olduğu gibi hüsran olmasın’ diye konuştu.
YAZICI TALEPLERİ SIRALADI
Dün itibariyle başlayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesi Mucip Yazıcı, katılımcı konfederasyona çağrıda bulunarak talepleri sıraladı. 3600 Ek gösterge, Seyyanen Zammın emekliye verilmesi, aşçılar, şoförler, hizmetliler ve bahçıvanların GİH sınıfına geçirilmeleri, liyakat ve ehliyetin önemsenmesi, mülakatın kaldırılması, büyük şehirler de ödenen yol ulaşım ve mesai ücretlerinin tüm kamu çalışanlarına tabana yayılması gibi konuların ele alınarak çözüm yollarının aranmasını ve sorunların çözüme kavuşturulmasını istedi.
‘MEMUR GEÇİM DERDİNE DÜŞTÜ’
Memurların sorun ve sıkıntılarını dile getiren Yazıcı, ‘memurlar tatili dahi hayal edemiyor. Kredi kartı borçları nedeniyle yoksullaşarak borç batağına saplanmış durumdalar. İcra dairelerinde dosyaları çoğalıyor. Kamu çalışanlarının enflasyon karşısında ezildiğini ve memurların geçim derdinin günlük yaşamını esir aldığını söyleyebiliriz. Yüksek kiralarla boğuşan memurlar, borç içerisinde, temel ihtiyaçlara hizmetlere bile erişimde zorluk yaşadığını tatil ve tasarruf gibi kavramlar hayatından çıktığını, memurun tatili unuttuğunu memurların artık tatili hayal bile edemediğini, geçim derdine düştü’ diye konuştu.
‘AÇLIĞA VE YOKSULLUĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ’
Refah payı ile gerçekçi enflasyon artışının şart olduğunu söyleyen Yazıcı, kamu çalışanlarının haklarını alabilmesi ve rahatlayabilmesi için nöbette olacaklarını ifade etti. Ayrıca cebindeki paranın yetmemesi sebebiyle emekli olmayı düşünmeyen memurların kira, borç, gıda derken sağlık ve sosyal yaşam listeye bile giremezken, tatilin memur için artık imkânsız olduğunu söyledi. Devlet Memurları Konfederasyonu olarak kendilerinin hazır bir vaziyette beklediklerini belirten Yazıcı, ‘hazırlıklıyız. Kararlıyız. Toplu Sözleşme süresince Genel merkezimiz tarafından Toplu Sözleşme masasının kurulduğu Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığı önünde nöbet tutacağız. Açlığa ve yoksulluğa teslim olmayacağız. Devlet Memurları Sendikası ve Devlet Memurları Konfederasyonu olarak tek amacımız hak aramak hakkımızı almak için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bizlerin bu aşamada kamu çalışanlarından tek isteğimiz bir an evvel sahada olup bitenleri görmeleri, bir an evvel Devlet Memurları Sendikası ve Devlet Memurları Konfederasyonu çatısı altında birleşmeleri toplanmalarıdır. Bu bağlamda tüm memur arkadaşlarımı Devlet Memurları Konfederasyonu çatısı altında toplanmaya davet ediyorum’ diye konuştu.
YAZICI; ‘KANUNLAR CAYDIRICI OLMALI’
Ülke genelinde yaşanan orman yangınlarına da değinen Mucip Yazıcı, ‘Ülkemizin her bir yerinde ciğerlerimiz yanıyor. Ormanlarımız yanıyor. Yarınlarımız da nefes almaya zorlanacağız. Ormanları yakana ve zarar verenlere en ağır cezalar verilmelidir. Kanunlar caydırıcı olmalıdır. Yarınlarımız yok olmamalıdır. Bir an evvel Devlet Sevgisi, ağaç sevgisi, bayrak sevgisi ilkokuldan başlayarak ders olarak okutulmalı ve çocuklarımızın küçükken bu konulara duyarlı hassas yetiştirilmeleri için okullarımızda eğitim ve öğretim verilerek bu hassas konularda bilinçli nesiller yetiştirilmelidir’ diyerek sözlerini tamamladı.