ZALİM ERMENİLERİN BÜYÜK MEZALİMİ

Yarın Erzurum’un, zalim Ermeni mezaliminden
kurtuluşunun, 104. yıl dönümüdür.
İstiklâl Marşı’mızın da 101. kabul yıl
dönümüdür. Her ikisi de milletimize mübarek
olsun. Rabbim bir daha bu mübarek cennet
vatanda, bu mezalimleri göstermesin. Âmin,
Âmin !..
Erzurum’u işgal eden Ruslar,Erzurum’dan,
Sarıkamış’a gittiklerinde,
Erzurum’daki komutanlıklarını
da Ermeni zalim komitacı Antranik
ve Azeryev’e bıraktılar.Bu zalimler,
1918 yılının Şubat ve Mart aylarında,
tam bir “Türk Soykırımı“
yaptılar. Zalim Taşnak çeteleri, bin
yıldır bu topraklarda yaşayan Erzurumluları,
medeniyet, kültür ve sanat
varlıklarıyla ve Türk kimlikleriyle birlikte
ortadan kaldırmaya çalıştılar.
Bu zalim komitacılar, başta
Yanıkdere olmak üzere, Ezirmikli
Konağı, Mürsel Paşa Konağı,Karskapıda
bulunan bir kışlanın bodrumunda,
ikibinden fazla insanımızı
zalimce katlettiler.
Bu zalimler, Erzurum’da mezâlim
ve soykırım yaparak katlettikleri insanların
cesetlerini köpeklere yedirdiler, kadın ve kızlara
tecavüz ederek hamile kadınların karınlarını deşip
buradan çıkardıkları çocukları süngülerine takıp
öldürdüler.
Bu zalimler,canlı tanıkların anlattıklarına
göre,1918 yılının 20 Şubat’ında, demiryolunda
biriken karları temizletmek bahanesiyle, topladıkları
çocuk ve yaşlıların ellerini bağlayarak gruplar
halinde vagonlara doldurup Yanıkdere’ye götürdüler.
Tren bu mevkiye gelince elleri bağlı bu insanların
başlarına baltalarla vurarak ve silah kullanarak
dereye attılar. Bu feryatların duyulmaması
için de trenin sürekli düdüğünü çaldılar. Dereye
atılan bu silahsız zavallı insanların üzerlerine el
bombaları atıp silahlarla taradılar.
Bu zalimler özellikle Alaca Köyü’nde,köylüleri
ellerinden bağlayıp mereklere doldurarak bu insanları
kurşuna dizdiler. Bu işlemi birkaç binada
gerçekleştirdiler. Başka bir yerde, kadınları eve
doldurarak ağızlarını yaşmaklarla bağlayıp boğulmalarına
neden oldular. Bu zalimler bununla da
kalmayarak bu kadınları kazığa oturtturdular.
Bu zalimlerin zulmüyle,12 Mart’ta Osmanlı
Ordusu şehre girdiğinde, hemen hemen herkes
yakınlarını kaybetmişlerdi ve şivanları arşa çıkıyordu.
Cadde ve sokaklar,çocuklar, kadınlar, erkekler
ve yaşlıların kanları ve cesetleriyle doluydu.
Bu zalimlerin zulmüyle, Tahtacılar semtindeki
Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa konaklarına
Erzurumluları doldurarak yakıp katlettiler. İstasyon
caddesinde, ölülerden adım atıp diğer tarafa
geçmek mümkün olmuyordu. Bu katliamlarda,
9600 Erzurumlu, bu zalimler tarafından katledilerek
şehit edilmişlerdi,
Değerli bir tarihçi “Rusların
çekilmesinden sonra şehir, zalim
Ermenilerinde elinde kalınca
büyük katliamlar, işte bu
zaman yapılmıştır. Sokaklar kadın
ve çocuk cesetleriyle dolup
taşmıştı. Kadınların göğüsleri
ve mahrem yerleri kesilerek duvarlara
çakılarak asılmış. sanki
teşhir edilmişti. Telgraf direklerine
çocukların başları asılmış,
kadınların karınları deşilerek
yolun iki yan tarafına dizilmişti.
İnsan bu hali görünce delireceği
geliyor. Herhalde tarih böyle bir
vahşeti hiç yazmamıştır” diye
hatıralarını anlatıyor.
Hatta o günkü Üçüncü Ordu
Komutanı, başkomutanlığa gönderdiği
raporda “Ermenilerin, Erzurum’da yaptığı
katliam, Engizisyon mahkemelerindeki
zulümlere rahmet okutacak düzeyden daha
kötü” diyerek tarih, böyle bir katliamın benzerini
henüz daha yazmamış” demiştir.
Erzurum Belediye Başkanı Zakir Beyce ve üst
düzey yöneticilerin de eşlik ederek Erzurum’un,
Ermeni toprağı olduğu yolunda incelemeye gelen
ABD heyetine, yukarıda zikrettiğimiz katliamların
yerlerini gezdirerek gösterir. Zakir Beyce bu heyete
“Ta eski zamanlardan beri bu topraklarda bir
Ermeni Devleti’nin kurulmadığını, asırlardan beri,
buradaki Ermeni nüfusunun, Türklerin onda biri
kadar olduğunu, bunun da yüce dinimiz İslâm’ın
hoşgörüsünden kaynaklandığını anlatmıştır.
Daha sonra da Kavak ve Gez Mahallelerinin
mezarlıklarını göstererek “Bunlar Müslüman
mezarlıklarıdır. Şehrin diğer taraflarında
bunun onkatı kadar mezarlıklar vardır. İşte
şurada etrafı duvarlarla çevrili küçük bir
mezarlık vardır o da Ermeni mezarlığıdır.
Şimdi bunlara bakarak Ermeniler mi çok
yoksa Türkler mi çoktur?.. Bu Ermeniler
herhalde ölülerini yemediler. Erzurum’un
ise ölüsü de dirisi de Türk’tür” diyerek o heyete
büyük bir ders vermiştir.
Heyetin Başkanı da “Bu zatın sözleri beni
çok çok aydınlattı, Hz.İsa’nın kulları nasıl
böyle bir katliam yapabilirler” diyerek memnuniyetini
belirtip Kars’a gitmiştir.Daha sonra bu
heyetin hazırladığı rapor ile bütün dünya bu katliamları
öğrenmiş oldu.
Erzurum’da kalan Rus Subayları da Ermenilerin
yaptıkları katliamları örtmemekkle kalmayıp
amirlerine itaatte olduklarını ve Ermenilerin bu
vahşet rezaletine son verilmesini istediklerini söyleyerek
Ermenilerin, Erzurum’da yaptıkları vahşete
dikkat çekmişlerdir. Büyük rütbeli subayların
birleşerek Rus Başkomutanı’na verdikleri raporda”
Erzurum’dan ayrılmak istediklerini, yapılanlar karşısında
bir şey yapamadıklarını, Ermeni eşkiyaları
yüzünden adlarının lekelendiğini söylemişlerdir.
Hatta bir Rus yarbay, Ilıca’da bir caminin avlusundaki
kadın cenazelerini gösterdiği telgrefta
çalışan Ermeni kızlarının üzülecekleri yerde kahkahalar
atarak sevindiklerini ve neşelendiklerini yazmıştır.
Bu Rus yarbay, çok savaşlar görmüş birisi
olarak tüylerini ürperten bu manzara karşısında,
eğitimli bu Ermeni kızlarının, kadın dahi olsalar
onların ruhi durumlarını çok iyi anlattığının en somut
delili olduğunu söylemiştir.
Hatta Rusya’nın Doğu Orduları Başkomutanı
General Odişelidze’nin, Ermenilerin,1918 yılında
Erzurum’da yerli halkı katlettiklerini, Zakavkazya
ve Gürcistan adlı, Rusça eserinde yazmıştır. İngiliz
Dış İşleri Bakanı Lord Curzon da Ermenilerin öyle
birer masum kuzu olmadıklarını elindeki belgelere
göre, Türklere karşı giriştikleri kanlı olayları gösteren
dökümanların bulunduğunu söyleme gereğini
duymuştur.
Bu zalim Ermeniler, yüzyıllarca Türk milletinin
ekmeğini yemiş, Türklerin yanında maraba olarak
çalışmış, Rus istilası sırasında da onların himayesinde
büyük katliamlar yapmışlardır. Erzurum kurtulunca
da kaçanlar kaçmış, kalanlar da halk tarafından
öldürülmüştür. Herhalde bu yaptıklarından
dolayı onların ellerini öpecek değillerdi. Çünkü
bunlar hainlerdi.
Bu zalimlerin yaptıkları bu zulümleri ne yazık
ki bu Batı dünyası görmesine, bilmesine rağmen,
emperyalist emelleri doğrultusunda, zaman zaman
ısıtarak gündeme getirip sözde Ermeni soykırımı
şeklinde küllendirip dillendirmektedirler.
Rabbim şehit olanlarımızın mekanlarını cennet
etsin. Rabbim bu aziz millete bir daha böyle
günleri göstermesin. Âmin, Âmin !.. Biz de bunlardan
ders çıkarıp geleceğimiz için uyanık olup çok
çok çalışmalıyız ve bir daha bu zalimlere bu fırsatı
vermemeliyiz.
Güzel Söz: Dünyada hiç kimseye güvenme.
Çünkü, beyaz gülün bile gölgesi siyahtır.
Selam ve saygılarımla …

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Dadaş 12 Mart 2022 11:59

    Allah bir daha bu günleri göstermesin. Amin. Bu güzel yazıdan dolayı teşekkür ediyoruz.

  • Çelik Dadaş 12 Mart 2022 11:48

    Zalimlerin zulmünü çok güzel özetlemiş siniz sağ ol hocam.