Türkiye Futbol federasyonu ve Merkez hakem kurulu süper lig kulüplerinin sesine ve çağrısına kulak vererek hakemleri görevlerinden aldı. Demek ki, sesininiz biraz fazla çıkınca gerekli müdahaleler yapılabiliyormuş. Fakat o dönemlerde uğradığımız o kadar haksızlığa rağmen kulüp yöneticilerimiz federasyon başkanını çeşitli hediyelerle ziyaret ediyorlardı. Haklı olmamıza rağmen hediyelerle giderek haksızlığa ‘dur’ demelerini bekliyorduk. Değişen hiçbir şey olmuyordu. Bir sonraki hafta yine eyyamcı hakemlerle takımın kaderiyle oynamayı başarıyorlardı. Her hafta rakiplerle oynayacağımız müsabakalardan ziyade hangi hakemlerin müsabakalarımıza atanacağını merak ediyorduk. Yönetimin yanlış transfer politikaları ve oyuncuların kötü oynadıkları haftalarda zaten bizler takımımızı eleştiriyorduk. Fakat genel olarak her maçın ardından hakem tartışması oluyordu. O dönemlerde yapılan haksızlıklara karşı feryadımızı duyan kimse olmamıştı. Gelinen noktada ise Merkez hakem kurulu ve Federasyon yetkilileri hakemlere karşı operasyon başlattı. Görevden alınan hakemlerin yanı sıra henüz art niyetli birçok hakemin görevde kalması bizleri düşündürmeye devam ediyor. O dönemlerde kulüp yöneticilerimiz seslerini biraz yükseltmiş olsaydı. Bu operasyonlar o zaman yapılırdı. Haklı olmamıza rağmen hediyelerle ziyarete gidersek, karşılığını elbette yine haksızlıkla alacaktık ve de aldık masa başı oyunlarla küme düşürüldük. Demek ki, hediye ile gitmeyeceksin. Yeri geldiği zaman çıkıp hediye vermek yerine hakkını en yüksek sesle arayacaksın.