Ülkemizin ve bölgemizin kaderini tayin etmek elbette ki bizim elimizde... Amerika ve Avrupa terör örgütü aracılığıyla bölgeyi sürekli istifarsız ve sürekli karışık istiyor çünkü bölgeden nemalanıyor ve kendi kontrolünde tutmak istiyor. Ancak bu eski düzende olduğu gibi yine onların dediği olacağı anlamına gelmiyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti, huzurunu sağlayabilecek güçte ve kudrettedir. Dün yapılan Astana görüşmelerinde 7 kez taraflar bir araya geldi. Olumlu sinyaller, olumlu görüşler bildirildi ancak bizim haricimizde kimsenin çok da umrunda değil bu mesele. Suriye’de İran’ın yapmak istediği kişileştirme gayreti ve Suriye’de Rusya tarafından kontrol edilebilir bir güç olarak elinde tutulması planları, Amerika’nın bölgedeki terör örgütleri ile olan irtibatı ve iltifatı milli bu kararımızdan asla caydıramayacak. Çünkü hudutlarımızda bir terör devleti asla kurdurmayacağız. Bütün girişimlere rağmen, Amerika’nın vermiş olduğu ağır silahlara rağmen ve bölgede yabancı savaşçı sayısı artırılmasına rağmen operasyonlardan asla vazgeçmeyeceğiz. Pençe kilit operasyonları gibi yeni büyük hareketler planlamaktayız. Biz yolumuzdan asla geri durmayacağız. Bildiğimiz doğru ne ise kimsenin himmeti ve tahakkümü olmadan işimize bakacağız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, PKK ile çökertilmek istendi ancak bu durum ordumzu daha hareketli daha antremanlı bir hale getirdi. Askerliğini o bölgede yapmış ve o coğrafyada yaşananları iyi bilen biri olarak söylüyorum: Allah aksini murat etmedikçe bizimle kimse savaşamaz. ABD de bunun farkında Rusya da... O nedenle sürekli maşa kullanma derdindeler ve sürekli karşımızda bir güç bulundurmaya çalışıyorlar ama yılmıyoruz, yıkıyoruz ve yıkmaya da devam edeceğiz. Tevekkueltu taalAllah.