Yakında seçim yok ama adaylar havada
uçuşuyor. İmamoglundan sayın
Yavaş’a kadar herkesin ismi dillendiriliyor.
Hatta Kemal Bey CV yollayın
değerlendirelim diyor.
Önceki seçimlerde ismini bile söyleyemediği
Ekmelettin Beyle sayın İnce’yi aday göstermişti
ama bu sefer çok iyi yerinden duydum, kendisi
aday. Hem de kesin...
Hani çok sağlam
yerinden duyma vardır
ya adettir, öyle bir
duyum.
Kılıçdaroğlu birebir
çıkıp kendi yarışacak
ve kazanacak.
Neden olmasın.
Bu CV işi de neyin
nesi demeyin. Bakın
o işten çok ekmek
çıkacak.
Neyse.
Kendisi adaysa
kabine kim bakalım.
Avrupa ve Dış İlişkiler Davutoğlu, Ekonomi
sayın Babacan, başkan yardımcısı Akşener...
Başbakan gibi yetkilerle tabi!
Başka?
İçişleri ve Milli Eğitimi zaten HDP’ye vermişlerdi
hatırlarsanız. Sayın Karamollaoğlu da
Gereksiz İşleri Bakanı olabilir. Sağı solu yıkar,
bütün yatırımları durdurur oyalanır işte.
Şimdi bu tabloya bakarsanız herkesin dediği
oluyor ama CHP’ye birşey kalmıyor!
Sadece başkanlıkla yetinmek olur mu?
Olur, olur!
Zaten adamın derdi o değil mi?
Başkan olsun da nerenin başkanı olduğunun
bir önemi yok.
Peki bu kabine çalışır mı?
Elbette çalışır...
En istedikleri hem de uzmanı oldukları branşlar
bunlar. Partinin ya da ittifakın ismi önemli
değil bu saatten sonra.
Ülkeye ne olur?
Hiç bir şey olmaz.
Olamaz!
PYD bize mi saldıracak?
Zannetmiyorum.
Gülmeyin yahu gerçekten zannetmiyorum...