Ülkemizde 209 üniversite olduğunu biliyor
musunuz? Evet, tam 209 üniversite var
ve tonlarca işsiz ama diplomalı genç var.
Her çocuk okuyup devletten bir koktuk kapma
derdinde.
Piyasada artık terzinin, marangozun, motorcunun
çırağı yok.
Neden acaba derseniz
biz çocuklarımızı
sevdiğimizi zannettiğimizden
derim belki
de.
Küçükken hep
gazeteci çırağı olmak
istemişimdir. “Yazıyor
yazıyor” diye cadde
sokak gezip gazete
dağıtmak istemişimdir.
Hatta bu konuda
en çok kızdığım ve
çok emek verdiğim
işlerden biri de Cumhuriyet
caddesinde
gazeteleri astığımız ve vatandaşın günlük olarak
okuduğu ayaklı gazete panosunun kaldırılışı olmuştur.
Konuya dönelim.
Ülkemizde artık sertifikalı ama eğitimsiz bir
genç güruh var. Ne meslek edinebilmiş ne de
atanabilmiş aylak aylak dolaşan bir buçuk ton
çocuğumuz var. Bunların önemli bir kısmı elektronik
okumuş, mühendislik bilgisi almış yazılım
yapabilecek gençler. Bir kısmı da marangoz olamamış,
terzi dükkanı açamamış, tahsil hayatı
boyunca heba olan 7 yılına hayıflanan gençler.
Bu ülkeye bugünden başlayan bir yazık meselesi
var artık.
Genç terzi dükkanı açan, motorcu, doğrama
yapan kalfa yok maalesef. Ne meslek edinebilmiş
ne de memur hayatına başlayabilmiş, iki
arada bir derede kalmış, ne yapacağı konusunda
kararsız, umutlu olduğumuz gençlerimiz var.
Şimdi bağırmak istiyorum.
“Yazıyor yazıyor! Ne olacağını bilmeyen
neslin durumunu yazıyooor!”