Pazar günü oynanan ve 2-1 Bodrum galibiyeti ile sona eren müsabakanın ardından yine her köşe başında Erzurumspor konuşuluyordu. Bodrum maçında takımın istekli ve arzulu olduğunu belirttiğim vakit tepkilerle karşılaştım. Fakat çok çabuk unutuyoruz. Denizli maçında rakibimiz 9 kişi oynamasına rağmen zorda olsa 1-0 kazanmıştık. Ardından Malatya deplasmanından bir şans golü ile galibiyeti koparmıştık. Aldığımız bu galibiyetlere sevinmeyi bırakın maçların akabinde tepkiler çığ olmuştu. Bodrum maçından ise taraftarlar olarak galibiyet bekliyorduk. Lakin kimsenin umudu yoktu. Bir önceki hafta Sakaryaspor gibi ligin dinamik ve sağlam takımlarından bir tanesine 5 gol atmış , formda bir takımla oynayacaktık. Birçok taraftar bu maçın skorunu 6-7 farklı bir mağlubiyet bekliyordu. Fakat özellikle ilk yarıda takım çok iyi direnç gösterdi. İkinci yarıya iyi başlamamış olsa da, 60. Dakikadan sonra rakibimize karşı baskılı bir oyun oynadık ve neticesinde gol ve pozisyonlar bulduk. Yalnız Muzaffer hocanın artık kadroda değişiklik yapması şart oldu. Çünkü bazı oyuncular artık taraftarı çileden çıkarıyor. Bu oyuncular sayesinde mücadele eden oyuncuların emeğide heba oluyor. Muzaffer hocaya bizim taktik veya oyuncu ismi vermek gibi bir lüksümüz olamaz ve haddimize de değildir. Fakat Muzaffer hocada bizim gördüklerimizi görüyor. Evet, görüyor ama müdahale etmiyor. Fakat hocanın bu ısrarları takıma ve kendisine zarar vermekten başka birşey yapmıyor.