Yağmur, sırlarla dolu, İlâhî bir mucizedir

Hava hem dünyamızı etkileyen en
büyük güçlerden biri hem kasıp kavuran yıkıcı
bir etkinin hem de inanılmaz güzelliklerin
kaynağıdır. Dünyamızı hava
şekillendirir. Ancak bu sistemin
nasıl işlediği, çoğumuz için tam
bir gizemdir. İnsanlar zaman
zaman havanın, görmedikleri
özelliklerine tanıklık ederler. Bu
muhteşem tabiat olayının temelinde
yatan şey sudur.
Su, sadece yağmur olarak
bulunmaz. Çünkü su, yapısını
ve gücünü türlü şekillere dönüştürme
gibi özelliklere sahiptir. Bu
özelliği sayesinde, dünyanın en
hızlı en yavaş en yumuşak ve en
sert havasını oluşturabilir ve
çoğu zamanda, bu yapısal değişimleri,
ürkütücü bir hızla yaparak beklenmedik
sonuçların doğmasına sebebiyet verir.
Bir buluta bakarak ağırlığının ne
kadar olduğu ilmen tespit edilmiştir.
Bilim,dolunun neden bu kadar zarar verdiğini,
yine örnekleriyle ortaya konmuştur.
Eğer yağmur tek bir kütle halinde yağsaydı
ölümcül olaylar meydana getirirdi.
Su şekil değiştiren bir maddedir.
Bilim, günlük hava koşullarının hepsinin,
bulutlardan geldiğini ispat etmiştir.Bilim, havanın
nasıl olacağını en iyi ip uçlarını onlara
bakarak elde eder.
Havanın güneşli ve kapalı olacağını
onlar bilirler. Yeryüzünü yıkayan yağmuru
da onlar yani bulutlar getirir.
Peki bu muhteşem tabiat olayı nasıl
olur? Bulut tam olarak nedir?
Bulutlar aslında oldukça ağırdır. Hatta
iki küçük kümülüs ( pamuk yığınına benzeyen)
bulutu bile, iki fil ağırlığında (10-12 ton)
olabilir. Bütün bulutlar, ağırlıklarından dolayı,
oldukça yavaş ve istikrarlı bir biçimde
yeryüzüne düşerler.
Belki bu iki şey insana garip gelir ama
İlâhî kanun böyledir. Bir bulutun ağırlığı,
içindeki nem ölçülerek bulunur. Bulutun
içinde bir gökyüzü süngeri vardır. Küçük bir
buluta yakından bakınca devasa bir büyüklükte
görülür. Bulutun her bölümü aynı miktarda
su taşıdığından, bir bulut 10-12 ton su
taşır.
Normalde bir fırtına bulutu, 10 km
uzunluğunda ve 10 km genişliğindedir. Bu
da onun ağırlığının, 1 milyon filin ağırlığı
kadar olur. Ya da 60 bin jumbo jet ağırlığı
kadardır.
Peki bu kadar ağır bir kütle, nasıl oluyor
da havada kalabiliyor?
Bulutlar içlerindeki su damlacıklarının
çok küçük olmasından dolayı, havada kalarak
uçuşurlar. Bir yağmur damlası 2 mm kadardır.
Yani bu damlacıklarla, bir yağmur
damlası, bir küp şekerle, bir karavan misali
gibidir. Bulutun içerisindeki nemlendiriciler,
karavanı parçalayarak milyarca şeker küpünü
ayrıştırırlar. Gökyüzü süngeri buluttan
nem alır Doğal bir bulutu çok küçük su damlaları
oluşturur.
Bulutlardaki su damlacıkları, havada
uçacak kadar küçüktürler. Bu yüzden havadaki
bulutlar, yeryüzüne doğru süzülürler.
Buluta bir dürbünle bakıldığında küçük dereler
halinde yeryüzüne aktıkları görülür. Bulutların
dış kenarlarında, sürekli olarak bir
alçalış, bir dökülme söz konusu olur. Bulutlardaki
su miktarının çoğu,yere düşmeden
buharlaşıp havaya karışır. Küçük bir kümülüs
bulutunun ömrü, 10 ile 15 dakika kadardır.
Ama gökyüzünde salınırken su için, tıpkı
bir tür toplu taşıma sistemi gibi hareket ederek
onu bir yerden başka bir yere taşır.
Bu önemli görevi, mesaisi bitene
kadar, yağmur olarak yere inene kadar
devam eder. Atmosfer boyunca bulutlar vasıtasıyla
dolaşan su miktarı, 13 trilyon ton
kadardır. Bu miktarın 10’ da biri her gün,
yeryüzüne geri gönderilir.
Yağmur fırtına bulutları, inanılmaz şiddette
yoğun olur. Kayda geçirilen en hızlı
yağmur bulutu, 8 dakikada, 12 cm yağmur
bırakmıştır. En ağır fırtına bulutu ise, 10 saatte,
1.5 m yağışa neden olur.
Peki bulutların taşıdığı bu nem nasıl
yağmura dönüşür? Bunu, yağmurun oluşturduğu
buluta bakarak görmemiz mümkün
değildir. Düşen yağmur tanesinin bir bölümü,
düştüğü su tarafından hapsedilir. Geriye
seken kısım ise, suya düşen damlanın
yarısı kadar bir parçadır.Bu parça tekrar
suya düştüğünde aynı olay yine tekrarlanır.
Damlacığın yarısı suda kalır.
Bulut bir su birikintisidir. Su
damlaları diğer damlalar tarafından
tutularak boyutunu iki misline
çıkarır. Bilim adamları bu
birbirine yapışma olayına birleşme
adını vermişlerdir. Bu birleşme
işlemi, damla çok
ağırlaşıncaya kadar sürekli tekrarlanır
ve sonunda düşer. Yani, yağmur
aşağı-yukarı bu şekilde
oluşur.
Peki yağmur ne kadar ve
şiddetli olabilir? Yağmur yoğundur
ama aslında ağır olan sudur.
Gezegenimizin üzerine, 900 milyon
ton yağmur düşmektedir. Yağmurun
yağması, yağmur damlalarının
yeterince ağırlaşmasının düşmesiyle ilgilidir.
Mesela, küçük bir kum kalesi yapıp üzerine,
belimiz hızasında bir kova su dökersek onu
yerle bir eder. Ama aynı kum kalesine 30 m.
yüksekten su dökersek su, yağmur şeklinde
yağar ve kum kalesi dimdik durur. Yağmur,
30 m.den değil, dünyamıza en az 300 m.
yüksekteki buluttan gelir. İşte bütün farkı
oluşturan etken budur.
Su 30 m. yüksekten düştüğünde,
hava direnci ve sudaki türbülans su kütlesini
bir arada tutarak yüzey gerilimine üstün gelerek
onu küçük damlalar halinde parçaladı.
Su yüksekten düşerken hava direnciyle karşılaşır
ve düşen su kütlesi ne kadar büyükse
maruz kaldığı hava direnci de o kadar fazla
olur. Bu sürtünme, suyu küçük parçacıklar
halinde ayrıştırır ve bazen de damlaları dağıtmadan
önce onu tıpkı paraşütler gibi şişirir,
damlalar düştükçe giderek daha da
küçük hale gelir. Sonunda o kadar küçülür
ki havanın artık fazla bir etkisi kalmaz ve
yere yağmur olarak düşer.
Yağmurun oluşmasında rüzgârın rolü
çok önemlidir.Rüzgârlar ısınma sonucu su
yüzeylerin
den çıkan buharları gökyüzüne yükseltip
orada bulut şeklinde bir araya gelme
vazifesini görürler, Yani rüzgâr yoluyla, yağmurun
hammaddesi havalanır.
“ O Allah’ tır ki rüzgârları gönderir,
böylece bulutları hareket ettirir. Sonra semada
onu dilediği gibi yayar. Ve onu kısımlara
ayırır, bundan sonra onun arasından
yağmurun çıktığını görürsün. Böylece kullarından
dilediğine onu (yağmuru) isabet ettirdiği
zaman onlar sevinirler.” Rum-48.
Rüzgârlar, bulutların bir araya gelerek
yoğunlaşmasını veya parçalanmasını sağladığı
gibi, onları sürükleyerek suya muhtaç
bölgelere ulaştırma fonksiyonunu da üstlenir.
“ “ Bulutlar, gökyüzünde başıboş dolaşmazlar,
Allah onları rüzgârlarla dilediği yere
sevk ederek oraya sularını boşaltır.” Fatır-9.
Kur'ân'ı Kerîm’ de, rüzgârların aşılama
özelliğine ve bunun sonucunda yağmurun
oluştuğuna dikkat çekilerek şöyle
denilir: “ Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik
ve gökten bir su indirdik de onunla
su ihtiyacınızı karşıladık. (Biz bunları yapmasaydık)
siz onu (yeterli) suyu depolayamazdınız.”
Hicr-22.
Yağmur oluşumu nasıl fevkalade olaylar
zincirinden sonra gerçekleşiyorsa aynı şekilde
yağmurun yeryüzüne inişi de Allah'ın
sonsuz kudretini ve hikmetini yansıtan tecellilerle
doludur. Aynı şekilde yağmur, uygun
fiziksel ortamda tekrar yoğunlaşarak kazandığı
ağırlıkla, yukarıdan aşağıya düşen diğer
bütün cisimlerin aksine, hızında ivme olmadan,
tahribata yol açmayacak ölçüdeki sabit
bir hızla yere iner.Yani yağmurun buluttan
düşüşü, eşyanın düşme kanununa tabi değildir.
Yağmur damlacıkları saniyede yaklaşık
bir metrelik bir hızla düşer. Yağmur
damlaları, dengelenmemiş bir yerçekimi
kuvvetinin etkisinde kalsalardı; yere düşene
kadar hızları devamlı artarak çok büyük değerlere
ulaşırdı.
Bu da dolayısıyla muazzam hareket
enerjisi kazanmış damlaların yeryüzüne taş
gibi düşen felâketi olurdu. Bunun hiç de
böyle olmadığını, ilmi sonsuz bir Yaratıcı'nın
tecellisiyle başlangıçta hareketsiz olan her bir
damlanın, yerçekiminin ters yönünde artan
bir hava direncinin etkisinde hareket ettiğini
görüyoruz. Devam edecek.
Selam ve saygılarımla

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Dadaş Yasin 20 Haziran 2021 17:04

    Çok güzel ve anlamlı ilmi bir yazı.Sayın yazar size çok teşekkür ediyorum.Keşke herkes böyle güzel ilmi faydalı yazılar yazsalar, ne güzel olur. Zevkle ve neşe içinde okudum.Hoşça kalın.

  • Tec Dağlı 18 Haziran 2021 21:26

    Değerli yazar kardeşim, bu kadar güzel bir yazıyı ilk defa okuyorum.Yağmurun bu İlahi yağışını ilmi olarak çok güzel yazmışsınız. Yağmurun yağışındaki formülü bu kadar güzel ifade etmeniz çok mükemmel. Bundan böyle bu güzel yazılarınızı okumaya istifade etmeye ve herkesin okumasına vesile olacağım.Sağlıkla kal.