İmanın ve islamın temel dinamiklerinden olan ve islam binasının direği hükmünde olan namaz elbette mali ibadetlerden değil bedeni ibadetlerdendir. Ancak gelişen ve büyüyen sosyal yaşam gereği, ibadethanelerde bir imam yada kayyum vazifelendirmek suretiyle toplumlar bu işi çözmüş durumda. Devletin hazinesinden yani ümmetin malından ödenen bu giderin karşılığında müslümanların namaz kıldırma hizmeti almasını sağlamak amaçlanmıştır. Bu günkü imam maaşlarına bakılacak olursa takribi bir vakit namaz ücreti olarak 23.45 tl ödemektedir devlet. Derdimiz kimsenin hesabını tutmak yada kuruşun hesabını yapmak değil elbette. Ancak imamların aldığı ücreti kuruşu kuruşuna hak etme meselesi. 50 yıllık ücretsiz imamlık görevinde bulunan fahri imama emeklilik teklifine “ben bu işi Allah rızası için yaptım” cevabı manidardır bu konuda. Elbette her imamdan bahsetmiyoruz ancak bu bedeli hak etmeyen imamlar için örnek verdim bunu. Tabi bu ticarette birde cemaatin yani müşterinin maliyeti var imama. Hangi camide ne kadar cemaat vardır bilinmez ama onuda bir hesaplamakta yarar var. Hacca gidenlerin sayısını baz alacak olursak 90 bin hacı adayı var. Bodruma gidenlerin sayısı 1.5 milyon. Kıyas değildir ama bu hesabı baz alacak olursak her camii için vakit namazlarda bayağı bir az insan gurubuna hizmet etme meselesi var. Bunu moda mod hesaplayıp tek bir cemaatin imama maliyetini çıkaracak değiliz elbette. Hasılı demem o ki, her imam hazineden aldığının bedelini ödemek zorunda. İmam önder demektir. Hatta bir tık daha ileriye götürüp peygamberin naibi olduğunu hatırlatırsak, bu kutsi göreve kimsenin ihanet etme hakkı yoktur. Normal vakit namazlarında izinli olduğu gün haricinde kasıtlı gelmeyen tek bir vakit için dahi büyük veballer üstlenmektedirler. Namazı ucuza kapatmaya çalışanlar için söylüyorum; bedelini ağır ödersiniz,.