Türkiye’nin savaşı durdurmak gibi bir
yetkisi yok ancak bunun için bir gayreti
var mı derseniz dünyada tek gayreti
olan derim ancak medya bunu
iki şekilde kullanıyor. Bir grup medya
dalga geçme amaçlı kullanıyor bir grup medyada
bir övünç meselesi olarak.
Bu durumu kullanıyor buradaki gaye savaşın
Türkiye tarafından durdurulup durdurulması
değil elbette... Gönüller savaşın durmasını ister
ancak savaş durur mu durmaz mı bu bizim insiyatifimizde
olan bir mesele değil. Bizim gönlümüz
çoluk çocuğun, garip gurebanın, dini, dili,
ırkı, milliyeti ve kimliği olmaksızın savaşların
olmaması yönündedir. Anlatmak istediğim
mesele ülkemizdeki diplomatik girişimlerin
kabul görüp görmeme meselesi ve bizim buna
hangi açıdan baktığımızda alakalıdır.
Elbette Türkiye bu savaşı durdurmada
önayak olma gayretini zaferle perçinlerse
yeniden kurulan dünya düzeninde pasifize
edilmek istenirse de dengeleri değiştirecek bir
konuma gelecektir. Savaş başladığından bugüne
kadar geçen zaman diliminde ülkemizin ve
sayın Cumhurbaşkanımızın gayretleri takdire
şayandır. Biz bu meseleyle birkaç gündür yatıp
kalkıyoruz. Bu konu medyada son 10 günün fix
başlığı gibi duruyor. Yatıyoruz Rusya, kalkıyoruz
Ukrayna... Savaş, ölüm, kaçış, sürgün, barut, yıkım,
kaos... Elbette bunu hiçbir ülkede görmek
istemeyiz. Her ne kadar dinleri dinimize, milliyetleri
ve kimlikleri bize uymasa da biz bir mümin
olarak buna gönlümüz asla müsaade etmez.
Savaşı durdurmak için gerek bireysel gerek siyasi
olarak elimizden gelen her şeyi yaparız ve yapıyoruz
da... Şimdi akşam haber kaynaklarını bu
konu ile ilgili yorumları farklı farklı kanallardan
izleyin göreceğiz. Tespit? Tespit şudur: Hükümeti
destekleyen kanallarda bu bir övünç meselesi
olmuş. AK Parti’nin başarısı gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Oysa bu bir imani meseledir... “Komşusu
açken kendi tok yatan bizden değildir” hadisi
uyarıncadır yapılan girişimler. Hükümet karşıtı
kanallara da bakın şunu göreceksiniz: AK Parti’nin
oyları %30 bandının altına düştü. Oylarını
yükseltmek için hükümet hem Rusya’ya hem de
batıya yaranmaya çalışıyor. Bu gayretle yaptıkları
kendisine 34 puan getirecektir korkusu var.
İkinize de yazıklar olsun, ikinize de yazıklar olsun,
hepinize yazıklar olsun... Biz mazlumun yanında
zulme karşı direnmiş, kendi öz düşmanınız
dahi olsa dudağımıza götürdüğümüz matarayı
imdat çığlığına uzatan Müslümanlarız. Savaştaki
taraf anlayışımız budur. Bu gayreti hiç kimse
ama hiç kimse bir oy meselesi olarak görmemeli
ve göremezde... Buna en çok Ak Partililer dikkat
etmelidir. Bu meselenin vebali büyüktür. Kimse
savaştan rant devşirmesin aksi halde bizim onlardan
hiçbir farkımız kalmaz...
Kalın sağlıcakla.