Türkiye Hep Önde Olmalıdır

Türkiye; ilimde, irfanda,fazilette, ahlakta, çalışmada, üretimde,refahta, huzurda, geçimde, eğitimde, sağlıkta, fende, adalette,vicdanda, çevreye saygıda ve çevreyi korumada, hayvan hakları konusunda ve hemen her sahada hep önde, yukarıda ve birinci olmalıdır. İkincilik, üçüncülük ve diğerleri kabul edilemez.

Türkiye, eğitimde, dünyanın en iyi ülkesi olmalı en kaliteli en vasıflı en üstün liseleri ve orta okulları ile ilkokulları Türkiye'de olmalıdır. Üniversiteleri, bilimde, bilişimde, teknoloji üretimde, yüksek düzeyde araştırma yapmada, patent almada, icat yapmada,yazılımda ve donanımda dünyanın en ileri ülkesi olmalıdır. Bugün dünyada kullanılan en az iki veya üç markamız olmalıydı. Ama yok. Bugün bir markamız bile yok. Neden üniversitelerimiz bunu üretip dünya piyasasına sürmezler ?.. Bunların birinci görevi bu değil mi?.. Dünyanın en kaliteli en başarılı yüz üniversitesi içerisinde en az beş veya altı tanesi Türkiye'den olmalıydı. Şu zamana kadar, en az 10 bilim adamımız, Nobel Ödülü almış olmalıydı. Ama Nobel Ödülü almış bir bilim adamımız yok. Bu üniversitelerimiz, şu anda Türkiye’yi bir teknoloji üssü yaparak dünyaya teknoloji ihraç etmeliydirler. Ama, maalesef çalışıp üretip yapamadılar. Biz bugün eğitimde,

Türkiye'nin, birinciliği dışındaki bir sıralamayı kesinlikle kabul edemeyiz.

Türkiye, bugüne kadar yüzde yüz yerli otomobilini, tankını, uçağını yapmalıydı, bunlarda da en iyileri ve üstünlük Türk mallarında olmalıydı. Gerek içeride gerekse dışarıda en çok en fazla satan bunlar olmalıydı.Teknolojide alt sıralar kesinlikle kabul edilmemelidir. Nuri Demirağ'ın uçak fabrikası niçin, neden iflas ettirildi ve kapatıldı?.. Bu fabrika tekrar açılarak üretime başlamalıdır. Maazeret asla kabul edilemez.

Dünyanın en kültürlü en bilgili en bilge en çalışkan en hünerli ve marifetli işlerini en doğru yapan en üstün, faziletli en ahlaklı en sanatkâr en zanaatlı ve en ahlaklı ülkesi Türkiye olmalıdır. Her vatandaşın bir sanat boyutu olmalıdır. Bu konularda ikincilik, üçüncülük kesinlikle kabul edilemez.

Türkiye, dünyanın en huzurlu en rahat en iyi yaşanabilir ülkesi olmalıdır. Türkiye'de suç patlaması yaşanmamalıdır. Dünyada en az suç işlenen ülke Türkiye olmalı, dünyanın en adil hukuk sistemi Türkiye'de olmalı,Türkiye' nin mahkemeleri işsizlikten boş, cezaevleri de ıssız ve tenha olmalıdır. Uluslararası temizlik ve şeffaflık anketinde; Danimarka 100 üzerinden 90, Yeni Zelanda 90, Finlandiya 89, Norveç 85, Singapur 84 deTürkiye'nin notu 100 üzerinden neden 41'dir, 99 değildir?.. Ne acıdır ki temizlik,çalışkanlık, üretim ve şeffaflık konusunda, üst sıralarda bir tek İslâm ülkesi bile yoktur.

Tüm olimpiyatlarda, Türkiye hep birinci olmalıdır. İkincilik dahi kabul edilemez. Tüm olimpiyatlarda, Türk bayrağını göndere çekmeden dolayı o yetkililer yorulmalıdır.

Kadınlara ve kızlara en fazla saygı gösteren ve en fazla hürmet eden, onların haklarını en çok koruyan ülke Türkiye olmalıdır ve diğer ülkelere örnek olan ülke Türkiye olmalıdır.

Türkiye'de kadınlar ve kızlar, birer meta ve seks kölesi olarak çalıştırılmamalıdır.

Türkiye,sürekli çalışıp üreten ve satan ülke olarak diğere ülkeleri kıskandırmalıdır. Onlar, Türkiye'nin, bu, durmadan çalışmasına hayran kalmalıdırlar. Hayretlerini gizlememelidirler.

Bundan dolayı Türkiye kendisine yetecek kadar; buğday,arpa, mısır, nohut, fasulye, merci

mek üreterek bunların milyonlarca tonlarını dışarıdan almamalıdır, hatta ve hatta üretim fazlasının milyonlarca tonlarını ihraç etmelidir ve ülkeye milyarlarca dolar dövizleri getirerek

halkının refah içerisinde yaşamasını sağlamalıdır. Ama öyle değil. Almanya, Fransa ve birçok AB ülkesine bir zamanlar, buğday ihraç ederken şimdi onlardan buğday ithal ediyoruz. Bu çok

acı verici bir durumdur.

Bu bağlamda, özellikle ekmeğe ve emeğe saygı göstermelidir, başta ekmek olmak üzere diğer gıda maddeleri israf edilerek çöpe atılmamalıdır,nüfusuna oranla dünyada en çok çöp üreten ülke konumundan hızla çıkmalıdır.Başkalarının çöplerini getirip burada damıtmamalıdır.

Türkiye,dünyada en fazla kitap okuyan ülke olmalıdır,tüm toplumu aydın, münevver, ahlaklı olmalıdır, Ama, bizim dinimiz bize okumayı emrettiği halde ne yazık ki Kur’ân’ın bu okuma emrini bugün, Almanya,Fransa, Norveç, Singapur, G.Kore, Finlandiya ve Japonya yerine getirmektedir. Bugün, insan haklarına en fazla riayet eden ülke olmalıydık ve diğer ülkeler buna gıpta ile bakmalıdırlar. Bundan dolayı da özellikle bilim adamlarımız, dünyanın her yerinde aranan ve saygı duyulan insanlar olmalıdır.

Dünyanın en faydalı en aydınlatıcı en bilgilendirici en güzel en uyarıcı kitapları Türkiye'de yayımlanmalıdır. Yayımlanan kitaplar, kağıt, cilt, kapak, baskı, tasarım ve kalite yönünden dünyanın en iyi kitapları olmalıdır.

Hele hele Türk medyası çok kitap okuma ve kültürlü olmalarından dolayı en kaliteli en güzel bilgilendiren ve aydınlatan medya olma vasfına sahip olmalıdır. İnsanlar birbirlerinin haklarına saygı göstermelidirler. Bu saygıdan dolayı, trafik kazalarının en az olduğu ülke olmalıdır.

Türkiye, emanetlerin layık olana ve ehil olana verilmesi konusunda dünyada en üst sırada olmalıdır. Türkiye'de, serserilik, itlik, uğursuzluk, ayyaşlık, aylaklık,hırsızlık, yolsuzluk, uyuşturucu kullanıcılığı hele hele hiç olmamalıdır. Uyuşturucu satanlar, vergi kaçıranlar,

rüşvet alanlar, karı- kız satanlar, bütçeleri hamutu ile yutanlar, hortumcular, ihalelere fesat karıştıranlar, miri malını çalanlar, tecavüzcüler,kadına şiddete başvuranlar, sahtekârlar ve katiller, gözlerinin yaşına bakılmadan, idam edilmelidirler.

İnsanların din, inanç ve inançlarına bağlı olarak uygun hayat sürme hürriyetleri konusunda, Türkiye birinci sırada olmalıdır. Dünyaya örnek olmalıdır. Bunu da dünyaya göstermelidir.

Türkiye'nin toprakları geniş olduğu için, tek katlı, bahçeli ve bağımsız evlerde ikamet edilmeler teşvik edilmelidir. Paramız,binaya, demir ve çimentoya verilerek toprağa gömülmemelidir, bunun yerine paramız üretime yönlendirilerek üretimimiz artırılmalıdır ve dünyaya teknoloji ihraç edilerek refah seviyemiz yukarılara çıkarılmalıdır.

1975'li yıllarda, Güney Kore ile Milli Gelirimiz at başı idi, ama onlar, çok çalışıp otomobil ve elektronik sanayinde bir dünya markası olarak milli gelirlerini, bizim iki buçuk katımıza çıkarttılar. Samsung bugün, Apple ile rekabet ediyor. Bizim neden böyle bir markamız yok. Biz neden rüzgâr ekip fırtına biçiyoruz?.. Buna kim cevap verecek?..

Niçin, lüks otomobillere, evlere, giyecek ve yiyeceklere, telefonlara,israfa,yüz milyarlarca dolar yatırıp çılgınca harcamalar yapıyoruz? Bu çılgın harcamaları, sanayii ve üretimde, akıllıca kullanmış olsaydık herhalde şu anda Japonya, Almanya ve Güney Kore ile yarışıyor olurduk. Bunu neden yapmadık?.. Bunu neden başaramadık?..

2016 yılında, PİSA eğitim raporunda, 72 ülke içinde, Singapur neden dünya birincisi oldu da

Türkiye niçin, 50'nci olup sınıfta kaldı? Bunlara neden cevap verilmez? Yazacak çok şey var da biz muhtasar kıldık.

Selam ve saygılarımla…

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Ejder Tepesi 28 Ekim 2022 22:37

    gerçekten yol gösterici ufuk açıcı mükemmel bir yazı. helal olsun.