Türkiye’de 17 Günlük Tam Kapanma Süreci

Mart ayında alınan il bazında normale
dönüş kararları, birkaç hafta içerisinde 40-50
bin vaka sayılarına ulaşmış ve sarı renk ağırlıklı
olan korona virüs haritası
kıpkırmızı olmuştu. Bunun üzerine
2 haftalık kısmi kapanmaya
gidilmişti fakat bu süreçte istenilen
vaka sayısına ulaşılamadığından
geçtiğimiz haftadan itibaren
17 günlük tam kapanma sürecine
girildi.
Bunun üzerine havaların
ısınmasını fırsat bilenler yazlıklarına
akın ettiler. Bu durum karantina
başlamadan 1 gün
öncesinde trafiğin tıkanmasına ve
tatil beldelerine akın edilmesi sebebiyle
ilçe belediyelerinin de
tedbirlerini daha fazla arttırmalarına
neden oldu. Bunun yanı sıra kısıtlamaya
saatler kala kuaförlerde ve alışveriş merkezlerinde
yoğunluk yaşandı. Bazı süper marketlerin
kasalarında yoğunluk sebebiyle uzun
kuyruklar oluştu.
Tatile gidemeyen vatandaşlar da evlerinde
kalıp sadece mutfak ihtiyaçlarını karşılamak
şartıyla markete gidebileceklerdi fakat
durum böyle olmadı. Sıcak havaya dayanamayan
halk marketi bahane edip yürüyüşlere
çıkmaya başladı. Sokaklarda karantina nedeniyle
sessizlik beklenirken çocuk cıvıltıları,
korna sesleri hiç eksik olmadı. Üstelik polislerin
devriye gezmelerine rağmen… Havalar bu
şekilde devam ettiği sürece halkı evde tutmak
mümkün olur mu bilinmez.
Tabii keyfi olarak dışarı çıkanların haricinde
mecburiyetten işlerine giden
vatandaşlarımızı da es geçmek
olmaz. İşe gidebilmek için toplu taşıma
araçlarını kullanmak zorunda
kalanların aslında virüse karşı en
önemli tedbiri almaları gerekir.
Öyle ki işe gidip geldikleri süreç
boyunca farkında olmadan virüsle
adeta savaş halinde bulunuyorlar.
Bu zorlu dönemde karantinadan
muaf tutulmayanlar arasında
en önemli savaşçılarımızı
yani sağlık çalışanlarımıza ne
kadar minnet eylesek az kalır. 1 yıldır
virüsle en yakından savaş halinde
olmalarının yanı sıra bizler
için ailelerinden fedakârlık etmelerine karşı ne
yapsak yetersizdir. Bazı çalışanlarımız aylarca
anne babalarından ve çocuklarından ayrı kalırken
bazıları ise bu süreçte getirilen yasaklardan
dolayı çocuklarına bakacak birilerini
arıyorlar. Üstelik bu çalışanlar sokağa çıkma
yasağından dolayı yatılı kalmak zorundalar.
Bu durumun bakıcı arayış sürecini daha da
zorlaştırdığı aşikârdır.
Tüm bunların vaka sayılarında ne gibi
bir değişiklik yapacağını süreç sonunda göreceğiz
ama bu süreç boyunca elimizden gelenin
fazlasını yapıp evlerimizde kalalım ki hep
beraber yaz aylarını daha ferah ve doya doya
geçirebilelim.