Şaşkın kaptana düşer, dümeni bozuk gemi,
……….Tezekten terazinin b.ktan olur dirhemi, demişler. Meşhur bir laf. Ahvalimizi anlatır gibi. Tabi bu sözün birde türediği, olgunlaştığı hikayesi vardır mutlaka. Derlerki anadoluda ısınma aracı olarak kullanılan tezek, gündelik hayatın bir parçası olarak kullanılır. Hayvan gübrelerinden yapılan tezek, kurtulmak için yuvarlanır, yassı hale getirilir. Tekere benzeyen tezeği çocuklar oyun olsun diye kullanır bazen. Araba yapar, terazi yapar. Terazinin birde dirhemi olmalıdır. Elbette tezekten terazinin dirhemide kendi ham maddesi olmalıdır. Derdim tezeğin tarihçesi yada tarifi değil elbette. Derdim derdimizin tezekle benzeştiği, gamına varana kadar bire bir tuttuğu günümüz ahvali. Ne kadar b.ktan işler var bizim burda dönüyor. Arkadaş ufkumuzun darlığındanmı, elimizde b.ktam başka ham madde olmadığındanmı bilmem ama bütün işlerimiz aynı. Allah rızası için şu memlekette kafası çalışan, ufku geniş, şehir yönetecek, düzgün işler yapacak bir adam ne zaman gelecek. Yahu adam yapmakla mükellef olduğu basit bir köprü yapıyor bir ay başını bekliyor. Balonlar, gösteriler, konserler, açılışlar. Yol ve kaldırım yapıyor mahalle sakinleri pasta, börek, tuman taşımaktan yoruluyor. Biride çıkıp demiyor ki az durun hele bu zaten yapılması elzem olan ve bizim görevimiz olan bir iş. Az oyanda oynayında işimize bakalım. Bu şehirde yaşamak artık sanat haline geldi, büyük maharetler istiyor. Kışı ayrı sıkıntı, trafik başlı başına bir sorun, yapılaşma, hava kirliliği, yerel yönetim sorunları. Saymakla bitmeyecek bir ton mesele. İşin garibi, bir sahibi yok memleketin. B.ktan işlerle uğraşıyoruz vesselam. Kapanın elinde kalıyor nihayetinde.