24 Aralık 1867’de İstanbul’un Kadırga semtinde dünyaya gelmiştir. Ailesi ona Mehmed Tevfik adını vermiştir. Babası Hüseyin Efendi, Çankırı’nın Bayramören ilçesine bağlı Dalkoz köyünden ayrılıp İstanbul’a yerleşmiş Ahmet Ağa’nın oğlu imiş. Hüseyin Efendi, oğlu doğduğu yıl İstanbul’da belediye meclis üyesi ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde memur olmuştur. Sonraki yıllarda Osmanlı Devleti’nin Hama, Nablus, Akka, Urfa, Halep mutasarrıflıklarında bulunmuştur. Annesi Hacı Hatice Refia Hanım, 1822’deki Yunan ayaklanmasında kimsesiz kalıp Osmanlılara sığınmış ve Müslüman olmuş iki Sakızlı Rum çocuğunun kızı imiş Mehmed Tevfik’in Sıdıka adlı bir kız kardeşi ve Şevki isminde bir de erkek kardeşi bulunmaktadır. Hac ziyaretine giden annesi Refia Hanım, 1879’da dönüş yolunda kolera nedeniyle ölünce Tevfik Fikret, 12 yaşında öksüz kalmıştır. Babası, saraya jurnal edilerek Arabistan’a sürgüne gönderildiği için kız kardeşi ile kendisinin bakımını anneannesi ve büyük yengesi üstlenmiştir. Henüz çocukken annesini kaybetmek, onu hayatı boyunca etkilemiştir. 19 yıl sürgünde kalan babası da sürgünden hiç dönememiş ve orada ölmüştür. Aksaray’daki Mahmudiye Valide Rüştiyesinde öğrenimine başlayan Tevfik Fikret, çok dindar bir ortamda yetişmiştir. Okulu, 93 Harbi yenilgisinden sonra Rumeli’den İstanbul’a gelen göçmenlere tahsis edilince öğrenimine Galatasaray Sultanisinde devam etmiştir. Bu yeni okula girişi hayatında bir dönüm noktası olmuştur. 11 yıl öğrenim gördüğü okulunda devrin önemli edebiyatçılarından Recaizade Ekrem, Muallim Naci, Muallim Feyzi gibi seçkin öğretmenlerin öğrencisi olmuştur. Şiir yazmaya lise yıllarında başlamıştır. Öğretmenlerinin teşviki ile yazdığı ilk şiiri, Tercüman-ı Hakikat’te yayımlanmıştır. Nazmi mahlasıyla yazılmış, gazel tarzında bir şiirdi. Okulu 1888 yılında birincilikle bitirmiştir. Bir süre memuriyetlik yaptıktan sonra tutkunu olduğu edebiyat hayatına tekrar dönmüştür. Şiir konusunda bir süredir suskun olan Fikret, İsmail Safa’nın yönetmiş olduğu Mirsad dergisinde “Bahar” şiirini yayımlayarak suskunluğu bozmuştur. Aynı yıl Mirsad’da 18 şiiri daha yayımlanmıştır. Derginin açtığı iki yarışmada birer birincilik alarak ününü arttırmıştır. Osmanlı Lisanı Öğretmenliği Sınavını kazanarak 1892’de çok sevdiği Mekteb-i Sultânî’ye atanması ile yaşamında yeni bir dönem açılmıştır. İlkokul üçüncü sınıf Türkçe öğretmeni olarak göreve başladığı bu okulda, Muallim Naci’nin vefatı üzerine edebiyat öğretmeni olarak çalışmaya devam etmiştir. Hükûmetin bütçede kısıntı yapıp memur maaşlarını yüzde on kesmesine tepki olarak 1895’te okuldan ayrılmış ve inzivaya çekilmiştir. Tevfik Fikret dönem dergilerinde aktif rol oynamıştır. Bu dergilerde sürekli eserler çıkarmaya devam etmiştir. Şair son yıllarını özellikle çocuk şiirleri yazmakla geçirmiştir. Bu şiirlerini “Şermin” adlı kitabında toplanmıştır. Şair geçirdiği bir ameliyat sonrası 19 Ağustos 1915’te hayatını kaybetmiştir.