Neyin telaşıysa artık. Dinimizle alakası yok, örfümüzle gelenegimizde yeri, igrapta mahalli yok. Yortuyu diyorum, bizimle ne alakası varsa bir heyecan bir telaştır almış başını gidiyor. Heves desen heves değil macera dersen macera değil. İmanımızın gereği bütün kitap ve peygamberlerin gelişini tastik eder ayrıca iman ederiz. Ne teslisteki gibi allaha oğul isnat eder, nede yortuya hindiye ağaca çaputa sarılırız. Ne çarmıha nede yerine indirilen meleğe figüre taşa toprağa sarılırız. Bizimle ilgisi olmayana heves etmez, yeltenmez, tenezzül etmeyiz. Bu nasıl bir aldatmaca heveslendirme ve yeltendirmedir ki, içinde hiçbir muhammedi koku barındırmayan işlerin başında muhammedin ümmeti raks eder. Peygamberin doğumunu ulvi ve kutsi işlerle yad etmek varken, tepeden tırnağa sarhoşluğa boğulmuş mayhoş bakışlı rakkaseler le dansa boğmak din işimidir. Uydurulmuş noel hikayelerine kendileri dahi inanmazken biz neden durduk yere hu diyecegimize hoho diye dolaşıyoruz ortada. Hu’ya benzetilmiş kasıtlı holarla bizi öküz yerine mi koymaktalar. Anlama kıtlığı çektiğimiz bir ton işin yaninda yeni hikayelere ihtiyacımız yok. Zamanımızda yok bu tarz saçmalıklara aslinda. Uydurulmuş bir neslin oluşumunda bu tarz saçmalıklar ve hezeyanlar kol gezerken, mensubu olduğu dinin bir tek emrini bile öğrenme tenezzülünde bulunmayan bu cenaha yuh olsun.