Hayat standartlarımızı artırdığımız, az ücretle çok hizmet bekledğimiz bu günlerde, kendimizin oluşturduğu kaza riskleinden haberimiz yok maalesef. Çok kazanma hırsıyla, hizmeti birbirine karıştırır olduk. Yolda trafikte, evimizde, iş yerimizde, sosyal medyada , yani her neyle uğraşıyorsak ve her nerdeysek, işimiz gücümüz kazanma hırsı. Son zamanlarda artan teslimat meselesinden bahsediyorum. Kuryeler devreye girdi, üreticiyle tüketiciyi bir araya getiren, hizmette kaliteyi yükseltme ümidiyle bulunan motorlu taşıma işi maalesef başımıza bela oldu. Taşıyıcı adına kazancı bol, üretici açısından ulaşım kolaylığı, tüketici içinde ayağına gelen hizmet adına memnuniyet ifade eden bir iş. Oysa trafikte saatli bomba gibi dolanan, trafiği alt üst eden, geçiş üstünlüğünü kendinde zanneden, kuarl tanımayan bir sürücü gurubu oluştu. Özellikle metroplollerde, artan trafik yoğunluğuna ek bir sorun olarak devreye girmiş durumda. Kanuni bir iyileştirme olmazsa bu konuda başımız dah çok ağıracak gibi duruyor. Kendi başına bir sektör olan bu karma işin bir an önce denetime alınması, sosyal bilinç oluşturulması ve bu kuryeleri eğitime tabi tutmak lazım gibi görünüyor. Zaten sorunlu olan ulaşım ağlarının bu ve benzeri ek sorunlarla dahada karmaşık hale getirmenin anlamı ne. Haber kaynaklarında denk geldiğimiz denetimsiz kamyon kazalarına, minübüsçülerin müşteri kazanma hırsıda eklenince cehenneme dönen trafiğe birde motorlu kurye sorunu eklerseniz, dışarda adeta bir tekerli bomba sahası oluşturmuş olursunuz. Kurye iseniz, yada dürümcü veya pizzacıysanız, veya tüketiciyseniz bu sizin sorununuz demektir. Topluma ek sorunlar üretmek size para kazandırıyorsa, kazancınızıda sorgulamanın vaktidir derim.