Peygambere gelerek dediler ki; ya resulallah bize tutan elimiz için gören gözümüz için sadaka ver diyorsun. Biz her şey icin sadaka verecek kadar zengin bir toplum değiliz bu agir bir yaptırım. Resulullah buyurdu ki tebessüm etmek bir sadakadir. Yoldaki bir taşı kaldırmak bir sadakadır. Iyi seylerin sadaka sayıldığı bir dine nensup olmak kiymetli olsa gerek. Ama bunun farkında olmadan sahipliğin bir kıymeti yok elbette. Devrin birinde hir padişah bu meseleye ne kadar duyarlı bir toplum olduğunu görmek için sokak ortasına bir taş koymuş. Taşın altınada bir kese altın koymuş. Çıkıp sarayın penceresinden izlemeye başlamış. İyilik adına kim taşın altına elini koyarsa o hak ettiğini alsın manasına bu işi takibe koyulmuş. Lala gelmiş tasa bakmış bunu kaldıracak birilerini göndereyim demiş ve gitmiş. Sadrazam gelmiş bu taşı buraya atani cezalandıralım ki birdaha orta yere taş atmasın kimse demiş ve gitmiş. Padişah bir kac gün merakla izlemiş olanları. Bir gün köylünün biri gelip tasin başında durmuş taşa tebessümle bakmış. Kucaklayıp kenara kaldırınca altindan çıkan keseyi ve üzerindeki notu bulmuş. Kim sırf insanlık adına iyilik adina taşın altına elini koyarsa mükafaatlandırılması gereken bir is yapmış olur. Bir kimse işi ve mesleği gereği sorunun halli için başkalarını organize etmekten başka bir is yapmıyorsa sorunun halli için konuşmaktan ve emirler yagdirmaktan başka bir işe yaramıyor sa toplumada yaralı olacağı şüphelidir. Kimde taşın altina elini koyuyorsa sorunun halli için iyi bir şey yapmış demektir.