TALÂK SURESİ KONULARI-2

Surenin ikinci ayetinde, iddet suresi dolunca
neler yapılması bildirilerek şöyle buyrulur;
“ Boşanan kadınlar iddetlerinin
sonuna varınca, onları güzelce
tutun, yahut onlardan
güzelce ayrılın. İçinizden iki âdil
kimseyi şahit tutun. Şahitliği
Allah için dosdoğru yapın. İşte
bununla Allah’ a ve ahiret gününe
inanan kimselere öğüt verilmektedir.
Kim Allah’ a karşı
gelmekten sakınırsa, Allah ona
bir çıkış yolu açar.” Talak/2
Evlenmek Yüce Allah’ ın
emri, Efendimiz (sav)in sünnetidir.
Her evlilik sağlıklı bir şekilde
devam etmeyebilir, bu durumda
boşanmakta Yüce Allah’ ın emridir.
Burada aslolan kur’ an ve sünnete uygun
davranmaktır. Kim buna itaat ederse Allah’ a
karşı gelmekten sakınmış olur. Allah’ ta ona
bir çıkış yolu açar.
Devamla gelen ayetlerde birinci ayetin
açıklaması niteliğinde oldukları ve ilkyazımda
bu konuyu detaylı bir şekilde yazdığım için
burada sade ayet meallerini yazarak devam
edeceğim inşallah.
“ Onu beklemediği yerden rızıklandırır.
Kim Allah’ a tevekkül ederse, O kendisine
yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir.
Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.
Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla,
henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt
ederseniz, onların bekleme süresi üç
aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise,
doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’ a
karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir
kolaylık verir.
İşte bu, Allah’ ın size indirdiği emridir.
Kim Allah’ a karşı gelmekten sakınırsa, Allah
onun kötülüklerini örter ve onun mükâfatını
büyütür.
Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde,
oturduğunuz yerin bir bölümünde
oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine
zarar vermeye kalkışmayın.
Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya
kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu)
emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve
aranızda uygun bir şekilde anlaşın. Eğer anlaşamazsanız,
çocuğu baba hesabına başka bir
kadın emzirecektir.
Eli geniş olan, elinin genişliğine göre
nafaka versin. Rızkı dar olan da, Allah’ ın
ona verdiğinden (o ölçüde) harcasın.
Allah, bir kimseyi ancak kendine verdiği
ile yükümlü kılar. Allah, bir güçlükten
sonra bir kolaylık yaratacaktır.” Talak/3-7
Allah kimseye verdiklerinin dışında bir
şey teklif etmez; her hususta böyle olduğu gibi
infak teklifleri de böyledir. Zengin zenginliğine
göre, fakir de fakirliğine göre sorumlu olur.
Borç bulabilirse sonradan vermek üzere iyi niyetle
borç eder. Bu da bir bakıma Allah'ın ihsanı
sayılır.
Allah bir güçlükten sonra bir kolaylık
yaratacaktır. Binaenaleyh fakirler ve fakir aileleri
de bulabildiklerine kanaat ederek ve sabrederek
ilerisi için Allah'tan ümidi kesmemeli,
zenginler de böylelerini ihmal
etmemeli, zekât, sadaka ve yardımlarıyla
gözetmeli, zengin ve fakir hepsi Allah'tan
korkarak çalışmalıdırlar.
Yukarıda bildirilen ayetler Yüce Allah’
ın kulları için belirlediği sınırlardır.
Kim bunlara uyarsa Allah ve
Resulüne itaat etmiş olur. Kim de
bu sınırları aşarsa nefsine zulmetmiş
olur. Sıradaki ayetler bunları
açıklamaktadır. Şöyle ki;
“ Nice kentlerin halkı Rablerinin
ve O’ nun elçilerinin emrinden
uzaklaşıp azdılar. Bu yüzden
kendilerini çetin bir hesaba çektik
ve görülmedik bir azaba çarptırdık.
Böylece yaptıklarının cezasını
tattılar ve işlerinin sonu tam bir
hüsran oldu.
Allah, ahirette onlara şiddetli
bir azap hazırlamıştır. O
hâlde, ey iman etmiş olan akıl sahipleri, Allah’
a karşı gelmekten sakının! Allah, size bir
zikir (Kur’ an) indirdi.
İman edip salih amel işleyenleri, karanlıklardan
aydınlığa çıkarmak için size Allah’
ın apaçık ayetlerini okuyan bir
peygamber gönderdi. Kim Allah’ a inanır ve
salih bir amel işlerse, Allah onu, içinden ırmaklar
akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere
sokar. Allah, gerçekten ona güzel bir rızık
vermiştir.” Talak/8-11
Aile; toplumun en küçük kurumu ama
toplumları ayakta tutan en temel direktir. Eğer
bu küçük ama temel kurum zedelenir, çürür
ve yıkılırsa toplumlar ayakta duramaz.
Surenin baş kısmında aile düzeninden
haber veren ayetler, son bölümde yerini iktisadi
düzenin bozulmasına bıraktı.
Aile düzeni bozuk toplumlarda maalesef
taşkınlar, arsızlıklar ve huzursuzluklar alıp
başını gidiyor. Geçmiş milletlerden misaller
Yüce Kitabımızda çokça verilmektedir. Aile
düzenini en iyi anlatan toplum misaline Lut
(as)ın kavmi örnek gösterilebilir.
Bunlar ve bunlar gibi nice milletler peygamberlerini
yalanladı, onların emirlerine uymadı
ve helak oldu. Yaptıklarının cezasını
dünyada iken çektiler, bir de ahiret bölümü
kendilerini bekliyor.
Allah, ahirette onlara şiddetli bir azap
hazırlamıştır. O hâlde, ey iman etmiş olan akıl
sahipleri, Allah’ a karşı gelmekten sakının!
Allah, size bir zikir (Kur’ an) indirdi.
Bu ayet ve arkadan gelen on birinci
ayet, ilahi kitabın ve Peygamberin gönderilme
amacını bizlere bildirmektedir
Peygamber ve ilâhî kitap göndermenin
amacının insanları karanlıklardan aydınlığa
çıkarmak olduğu ifade edilerek, dirlik ve düzenliği
sağlayabilmek ve anarşiden kurtulabilmek
için vahyin aydınlığından istifade etmek
ve Peygamberin yolundan gitmek gerekmektedir.
Kur’ an ve Peygamber zikredildikten
sonra son ayette, her şeyin sahibi ve maliki
olan Allah, zatını hatırlatarak şöyle buyurur.
“ Allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını
yaratandır. Allah’ ın emri bunlar arasından
inip durmaktadır ki, Allah’ ın her şeye
kadir olduğunu ve Allah’ ın her şeyi ilmiyle
kuşattığını bilesiniz.” Talak/12
selam ve
dua ile.