Söz tutmak

Söz tutmak hem sünnettir hem gereklidir.
Hele bu söz yada tembih yüksek
makamlardan ise riayet etmek farzdır.
Çünkü ululemre itaat farzdır bizde. Devlet
virüs meselesinden dolayı epey bir
tedbir aldı. Bir yıl aşkın bir zamandır bu
bela bizim başımızda. Çok bedeler ödedik
malesef. Bir yılımımız gitti canımız
sağ olsun demek isterdim ama binlercede
canımız gitti. Eşimiz dostumuz babamız
amcamız hülasa içimiz gitti.
Bireysel tedbirlerin yanında devletin tedbirleride
üst düzeydi. Hatta kolluk kuvvetleri
köşe bucak tutup bu işi
kotarmamızda canla başka çalıştılar.
Zaten sağlık camiasını demeye bile
gerek yok. Çünkü bu savaşın asıl kahramanları
onlardı. Çok bedel ödedik
ancak hiç umurumuzda değil. Ne yasak
tanıyoruz nede engel. Ha geçti ga gececek
derken tekrar gündemimize gelip
oturdu. Yeniden kapanma söz konusu
elbette. Tuzu kurular işin dalgasında
olan garip gurebaya olmakta malesef.
Zincir marketlerin bulaş riskiyle berberin
bulaş riski aynı olmamasına rağmen ceremeyi
çeken berberdir. Küçük esnaf
arada zayi olup gitti. Toplumsal cinnetler
başladı ufak ufak. Önümüz bahar yaz.
Kimseyi içerde tutmak zor elbette. Honurdanmalar
arttıkça risk büyüyecek.
Ekonomi zaten risk altında. Bütün bunlara
sebep olan laf dinlenenektir söz tutmamaktir
elbette. Bunu söylerken
elbette sokakta kontrolsüzce dolaşanların
yanında lebaleb salon dokduranlarada
söylemek lazım. Kimse bu
meseleden muaf değildir. Herkes bu işin
vebalini cezasını cekecektir. Ister kongrede
ol ister çarşıda.