Pazar günü Ümraniyespor ile Büyükşehir Belediye Erzurumspor karşı karşıya geldi. Maçın henüz başında bulduğumuz golle sevindik. Oyuncularımızın isteği ve arzusu sevincimizi ikiye katladı. 10. Dakikada bomboş kale yerine topu auta gönderen Olanare tüm hevesimizi ve sevincimizi kursağımızda bıraktı. Zaten bu pozisyon golle sonuçlanmış olsaydı rakibimiz tamamen oyundan kopacaktı. Fakat oyuncularımızın ilk yarıda oyun isteği ve arzusu 10 dakika sürdü. Olanare’nin kaçırdığı golün ardından her öne geçtiğimiz müsabakalarda olduğu gibi bu maçta da geriye yaslanarak rakibe kolaylıklar sağladık. Baskıyı kuran Ümraniye takımı art arda bulduğu gollerle öne geçti. İkinci yarıya yine fırtına gibi başlayan takımımız yine art arda bulduğu gollerle 3-2 üstünlüğü ele geçirdi. Skoru korumak adına sadece savunmaya çekilip rakibimizin ataklarını kesmekle uğraştık. Fakat en iyi savunma hücum ile yapılır. Recep hoca art arda hamleler yaparak orta sahanın direncini artırdı. Savunmamızın uzaklaştırdığı tüm toplar orta sahada rakip oyuncularda kaldı. Nitekim yine defansın arkasına atılan uzun bir top ve neticesinde gelen gol bizleri yıktı. Kaptan Mustafa Yumlu ise son dakikalarda çizgiden çıkardığı topla gemisini kurtardı. Oyunu defansın önünde kabullendiğimiz her müsabakada mutlaka kalemizde golü görüyoruz. Yücel hocanın bu sıkıntıya bir çözüm bulması gerekiyor. Perşembe günü çok zor bir Eyüp maçı var. Rakip takımın çok hızlı ve süratli oyuncuları var. Defansın arkasına atılacak toplara çok dikkat etmemiz gerekiyor. Savunmada zafiyet yaşadığımız her müsabaka bizim için hezimetle sonuçlanır.