SAVAŞIN AYAK SESLERİ

Dünya, iki büyük savaşla binlerce insanı toprağa verdi. Nagazaki ve Hiroşima’da yaşanan vahşetin külleri hâlâ diri duruyor. Dünya defalarca kana bulandı, defalarca masumlar yerlerinden yurtlarından oldu ama medeni yamyamlar kana doymadı. Yeni savaşlar yükleniyor... Tarihte binlerce kızılderiliyi katleden, milyonlarca Afrikalıyı sömüren, köle ticaretiyle sayısız drama ve katliama sebep olan barbarlar, son perdede kendilerini modern ve medeni olarak satmayı başardılar. Müslümanları ve İslam’ın kılıcı olan Türkleri barbar ilan eden medeni(!) batı, barbarlığın alasını yaptı, yapmaya devam ediyor. Ukrayna’da bir ateş var, batı silah desteğiyle körüklemeye devam ediyor. Rahat durmayıp Tayland’ı da ateşin içine çekiyorlar. Yetmiyor Suriye’yi, Irak’ı kana buluyorlar. Yetmiyor Dedeağaç’a silah ve asker yığıyorlar. Yeni ve daha büyük bir savaşın ayak sesleri o kadar gür geliyor ki insan, ‘adamların yamyamlığını ancak oluk oluk kan keser’ diye düşünmeden edemiyor. Barbar ilan ettikleri Türkler, hiçbir savaşta sivilleri hedef almamışken kendilerini medeni satan yamyamların geçtiği yerlerde ot bile bitmiyor. Hiroşima ve Nagazaki’de katledilen milyonların savaşla ne alakası vardı? Bunu Türkler yapsaydı dillerinde bayrak yaparak İslam’a ve atalarımıza demediklerini bırakmazlardı ama kendileri yapınca savaşı bitiren hamle olarak lanse ediliyor. Güç gösterisi kabul ediliyor. Oysa gerçek yamyamlık da budur gerçek barbarlık da... Evet, barbarların canı yine kan istiyor fakat bu kez barbar ilan edilen kahramanlar da savaşa davet ediliyor. Savaş tarihinde insanlıktan örnekler sergileyen İslam ordularının en güçlüsü olan Türk ordusu, medeni(!) batının hedefinde duruyor. Doyamadıkları Müslüman kanına bir de Türk kanı eklemek istiyorlar. Dedeağaç’taki hazırlık da bunun için Suriye ve Irak’ta yapılan hazırlık da... Bunun farkındayız ve var gücümüzle bu savaşa hazırlanıyoruz. Dünkü yazımızda belirttiğimiz askeri projelerin üzerine yenilerini ve daha iyilerini ekleyerek bu hazırlığımızı da sürdüreceğiz. Terör örgütleriyle yıldırmak istedikleri ordumuza öyle bir antreman yaptırdılar ki, binlerce şehidin kanı üzerinde her an savaşan her an diri bir güç haline geldik. Medeni yamyamlar, terör yoluyla bizimle savaştılar. Bu savaşta canımız yandı, canlarımız gitti fakat gücümüze güç katıldı. Askeri teknolojilerde de aynı güce ulaştığımızda dünya yeniden Türk’ün savaş destanını izleyecektir. Bu doğrultuda çalışma yapan herkesi gönülden kutlarken, altılı masanın altındakilerin rahatsızlığından da mutlu oluyorum.