Güzel yurdumuz Türkiye depremlerle cebelleşiyor. Önceki gün akşam saatlerinde Hatay merkezli yeni bir deprem daha meydana geldi. Büyüklük açısından bayağı korkutucu derecede meydana gelen deprem yine bizlerden can almaya devam ediyor. Şubat ayı en kısa ay olabilir ama hiç bu kadar uzun ve acılı geçmemişti diyebiliriz. On binlerce can verdik. Bu ateşe bir su serpilmesi tek umudumuz. Dakika başı ülke genelinde deprem ve artçı sarsıntılar meydana geliyor. Ülkemizin gündemi hiç bu kadar acılı ve hüzünlü olmamıştı. Yüreklerimiz kan ağlıyor, ciğerlerimiz yanıyor!
Arama kurtarma çalışmalarında sona gelinmek üzere derken Pazartesi günü Hatay’da meydana gelen bu korkutucu deprem bizleri yine canımızdan vurdu. İddialara göre Hatay’ın üçte ikisi yok deniliyor. Umarız ki bunlar iddiadan öte değildir. Ancak televizyon ekranlarındaki görüntüler hiçte iç açıcı değil. Milyonlarca insanımız mağduriyet yaşıyor.
Erzurum belediyelerini de tebrik ederiz. Günlerdir deprem bölgesinde olan başkanlarımız var. Neredeyse Erzurum’daki tüm kurumlar da bölgeye giderek ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Dadaş’ın ne demek olduğunu, uygulamalı bir şekilde yeniden gün yüzüne çıkarıp tüm herkese gösteriyorlar ve tanıtıyorlar. Hepsine sonsuz teşekkürler…
Uzmanların açıklamalarına göre yeni depremler de kapıda gibi gözüküyor. Özellikle İstanbul Depreminden korkuluyor. Bizler de çok korkuyoruz! Milyonlarca insana ev sahipliği yapan bu metropol olası bir depremde feci şekilde sonuçlanabilir. Profesörlerin açıklamaları bu bölge deki depremin yakında olabileceği! Umarız böyle bir felaket hiçbir zaman yaşanmaz. Fakat tedbir almakta fayda var! Malatya ve Adana’da yer alan hastanelerin temellerindeki sismik izolatörler bayağı işe yaradı ve olası yıkımlarında önüne geçti. Bu uygulamanın ülkemizdeki tüm binalarda kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Hatta buna yönelik bir yasa da getirilmeli o ki bu izolatörler deprem anında insanların canını koruyor ve binalara depremi hissettirmiyor, kesinlikle zorunlu hale getirilmeli. Aynı zamanda tarihin en büyük mimarlarından birisi olan Mimar Sinan’ın eserlerinin alt yapıları ve mimarisi incelenmesinde fayda var! Bu büyük üstadın yüzlerce yıldır hatta yarım asrı aşkın süredir ayakta olan eserleri var. O kadar sürede büyük depremler atlatmış bu yapılar dimdik yapıldığı gibi ayakta, demek oluyor ki bu büyük adam bu işin depremini, tüm afetlerini de düşünerek ve hesaba katarak eserlerini yapmış. Dünyada deprem ülkeleri arasında başta gelen ülkelerden Japonya, Mimar Sinan’ın eserlerinden yola çıkarak ve bu eserleri inceleyerek depremle baş eden ve bu eserlerdeki gibi önlemler alan ülkelerden…
Demek ki bizim de örnek almamız gereken kişi de bu büyük usta! Tarihi açıp bakmakta ve örnek almada fayda var!