Bize kalan aziz borç asırlık zamanlardan
Tarihi temizlemek gerek sahte
kahramanlardan
-Necip Fazıl Kısakürek
Bu söz beni çok etkiler. Ne zaman
okusam yada duysam toprağın
bağrında isimsiz yatanlara
haksızlık edildiğini düşünürüm. Ve
içim sızlar. Bir dönem horasana
gittim geldim. Hasanlale köprüköy
arasında bulunan sembol şehitler
anıtına gelince utana sıkıla
geçerdim nedense. Öyle hür öyle
özgürüm ki bu vatanda ellerimi iki
yana açıp avazım çıktığı kadar
bağırsam ve haykırsam "hangi
çılgın bana zincir vuracak laaan"
desem bir allahın kulunun sesi
çıkamaz. Ama bu özgürlüğün
mimarları ustaları banıları taşın
dibine oturmuş dizleri bitkinlikten
yakası bitten göğermiş elinde
tuttuğu arpa ekmeği kerti
tayından bir kıt almadan beni
seyrederken bunu haykırmak onlara
hadsizlik ve bana zül
olmazmı. Bir ulak okumuştum
küçükken. Elindeki pusula
düşman eline gecmesin diye
göbeğinin altından etini yırtıp
içine sokmuştu. Bir hikaye
dinlemiştim bir gelin çocuğunu
kundaga sarıp allaha ısmarlayıp
baltayla savaşa katılmıştı. Bir
kadın görmüştüm tarihin siyah
beyaz resimleri arasında adıda
bahtıda kara ama ismi nurun
arşında fatıma yazan. Çok
hikayeler okudum duydum
ezberledim vatana dair. Sonra
özgürlüğümden kendimden sahip
olduklarımdan utandım. Sahte
kahramanlar plastik askerler bu
tarihi yazamaz biliyorum. Kime ne
hikaye uydurusanız uydurun bu
şablona oturmaz. Bu vatan
toprağın kara bağrında sıra
dağlar gibi duranlarındır. Ucuza
bir kahraman beleş bir vatan yok
bu coğrafyada. Ötede oynayın,
hadi daha ötede oynayın.
Dükkanın önünü kapatmayın.