Sezon başından buyana hakemlerin gazabına uğrayan takımımıza sosyal medya üzerinden ağır eleştirilerde bulunuluyor. Fakat biraz anlayış gerekmiyor mu? Transfer tahtası kapalı ve ekonomik olarak sıkıntılı günler geçiren takımımız bu sezonun başında çoğu oyuncusunu kaybetti. Tuzla maçı haricinde oynanan ilk 3 maçta oyuncular yüreklerini sahaya koydular. Yönetimin tahtayı açma çabaları sonuçsuz kalacakmış gibi duruyor. Bizim ise takımımızı sahiplenmekten başka çaremiz yok. Şehrimizin gözbebeği olan Erzurumspor’u yalnızlığa itmeyelim. Bu kadrodan zaten fazlası beklenemezdi. Birçok taraftar zaten tahta açılmaz ise neler yaşanacağını daha şimdiden ve daha evvelinde tahmin edebiliyordu. Şehrimizi profesyonel liglerde temsil eden tek takımımız zaten hakemler tarafından kıyıma uğruyor. Hakemler yetmezmiş gibi birde masa başında yalan yanlış raporlarla verilen cezalarla ne kadar istenmediğimize tanık oluyoruz. E bu kadar sıkıntının yanı sıra birde taraftarlar takımı yalnızlığa iterse, kimse kusura bakmasın ama artık bir Erzurumspor var diyemeyeceğiz. Asırlık çınarımızın kapısına kilit vurdular. Hiç değilse, gelin sonradan kurulan ve şampiyonluklarla bizlere büyük sevinçler yaşatan bu Erzurumspor’umuza sahip çıkalım. Gelecek pek parlak gözükmese de, şehrin göz bebeğini kör etmeyelim. Yönetimde bu süreçte elbette gerekli çalışmaları yaparak takımı düzlüğe çıkarmanın yollarını arayacaktır.