Reyhani

Bursanın cumalı kızık’ta bir filmin çekimi vardı. Bir vesileyle oraya gitmiştim. Rahmetli aşık reyhani oraya yakındı. Ziyaret etmeye karar verdim. Hastaydı, gidişime sevindi ama bir şeyler anlatırken elini havada savuruyordu. Dünya boş yegen dedi çok sayıda. O kadar çalıp söyleyen adamın felek hakkında bir cevabı yoktu nedense. Konuştuklarını not ettim. O zaman Beyaz diye aylık aktüel dergi vardı. Aşıklık geleneğinden bahsederken, reyhani siz bir tema düşünülemezdi. Gerçi hala aynı kanaatteyim ya. Rahmetli murat abiyle de (çobanoğlu) sık görüşürüm ama reyhani daha deruni görünürdü bana. Hani kendi ifadesinde diyor ya:’kolaymı reyhani olmak, zor ağam ağam’ diye. Reyhani olmak gerçekten zor, sıradan bir aşık yada aşılama tarzı taklit eden biri değil elbette. Sümmani gibi, aşık şenlik gibi duayenlerin arasına kendini kabullendirmiş, toplumun mihenk taşları arasında kendine yer bulmuş ve bu geleneği sürdürmek adına hayatını ortaya koymuş birinden bahsediyoruz. Hayatıma ve eserlerine dair çok şey yazıldı ve çok şey söylendi. Ancak ben kendi kanaatimi söyleyecek olursam şöyle bir cümle kurmam gerekir. Reyhani aşıklık geleneğinin usta marangozudur. Yapıda naklettiği figürlerle bu günkü sanatkarlara hayranlık uyandıran bir tarz geliştirmiş, Sinan gibi sanat dehasını ortaya koymuş, bıraktığı eserlerde çatlak çıkmamıştır şimdiye kadar. Çok şey söylemek icabeder ancak, kısa metinlere sığmayacak bu duayeni anma adına, vefa örneği olması adına birkaç kelam etme gereği duydum. Vefatının 13. Seneyi devriyesinde kendisini rahmet ve minnetle anıyorum.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.