RAMAZAN-I ŞERİF İBADETLERİ - 2

Ramazan-ı şerif ayında yapılan ibadetlerden birisi de sadaka vermek, fakirlere, kimsesiz ve yetimlere yardımlarda bulunmaktır. Yüce Allah (cc) Kur’anı kerim de; “Siz sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcayıncaya kadar asla iyiliğe ermiş (birr-i taat) olamazsınız Her ne infak ederseniz şüphesiz Allah onu bilicidir “ (Al-i imran/92) Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) efendimiz de, hadis-i şeriflerinde; “Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da günahları yok eder.” ve “Hastalarınızı sadaka ile tedavi edin. Sadaka, her hastalığı ve belayı defeder.” Diye buyurmaktadırlar. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyorlar ki; “Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir”. Allah’ın verdiği nimetlerle, Allah için, Allah yolunda ve Allah’ın emrettiği kimselere ve Allah’ın emrettiği şekilde infak etmek, Ne büyük bir nimet, ne büyük bir ibadettir. Allah cümlemize nasip etsin. İslam’ın beş farzından biri olan Zekât, yılda bir kez verilir. Zekâtlık malı olan Müslümanlar zekât verme zamanlarını Ramazan ayı içerisinde yaparlarsa, zekât borcundan kurtuldukları gibi, Ramazan ayı feyiz ve bereketinden de istifade ederler. Zekât ve sadaka, dilencilere değil, fakirlere, ihtiyaç sahiplerine verilmelidir. Yakın akrabadan başlayarak, yakın komşu, uzaktaki akraba ve uzaktaki komşu şeklinde sıralama yapılmalıdır. Özellikle Zekât konusunda ilmihal bilgilerini iyi öğrenmek veya bu konuyla alakalı bilgileri bir hoca efendiden öğrenmek gerekir. Zekât ve sadaka ile ilgili olarak Peygamber Efendimiz (s.a.v) in bazı Hadis-i şerifleri şöyledir; “Ölmeden önce tevbe ediniz. Hayırlı işleri yapmaya mani çıkmadan önce acele ediniz. Zekât ve sadaka vermekte acele ediniz”. “Sadaka vermekte acele edin; çünkü bela sadakayı geçemez” “Sadaka, kabir azabından korur. Kıyamette de sahibini himayesi altına alır.” “İyilik ömrü artırır, sadaka günahları giderir ve kötü ölümden korur” “En hayırlı insan, gücünün yettiği kadar veren fakir mümindir” Sadaka malı eksiltmez Malı çok olup da zekât, sadaka vermeyen kimse, sıkıntı içinde yaşar. Hadis-i şerifte, “Gerçek fakir, malı olduğu halde sadaka vermeyendir” buyuruluyor. Az da olsa vermeye alışmalıdır! İmam-ı Şafii hazretleri, “Almayı seven, vermekten hoşlanmayan kimselerle arkadaşlık etmek uygun değildir” buyuruyor. Peygamber efendimiz(s.a.v) yemin ederek, “Sadaka malı eksiltmez, sadaka vermekle mal eksilmez” buyuruyor. Peygamber Efendimiz(s.a.v) buyuruyorlar ki;” Bir mümin vefat edince her ameli kesilir. Yalnız üç amelinin sevabı, amel defterine yazılmaya devam eder. Bunlar, sadaka-i cariyelerinin, faydalı kitaplarının ve salih çocuklarının kendisi için ettikleri dua ve istiğfarların sevaplarıdır”. Yaşarken güzel yaşamak, Allah Teâlâ(cc)nın emrettiği şekilde yaşamak, hayır ve hasenatlarımızı elimizle yapmak, insanlara faydası olan, sürekli hayır getiren, sadaka-ı cariyeler bırakmak. Hayırlı ilim ve Salih evlat yetiştirmek gerekir. Ramazan-ı şerif ayında yapılan ibadetlerden birisi de sadaka-ı fıtır (fitre) dir. Sadaka-i fıtır (fıtır sadakası) Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sahip bulunan her müslümanın vermesi gereken vâcib bir sadakadır. Bu kelime halk arasında fitre şeklini almıştır. Fıtır sadakası (fitre), insanın yaradılışına bir şükür olmak üzere sevap kazanmak kaslıyla verdiği sadaka demektir. Fitre, orucun kabulüne, ölüm sekeratından ve kabir azabından kurtuluşa bir vesiledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, bayram gününün neş’esinden onların da istifade etmelerine bir yardımdır. Fitre en son bayram namazına kadar verilmesi gerekir. Allah (cc) tuttuğumuz oruçlarımızı, kıldığımız namazlarımızı, yaptığımız hayır ve hasenatlarımızı, okuduğumuz kur’anı kerimlerimizi, çektiğimiz zikirlerimizi, yaptığımız tövbelerimizi dergâh-ı Al-inde kabul etsin. Âmin… Selam ve dua ile…