Ekmeğini paylaş, varını varlığını, paranı, zamanını olanı paylaş. Paylaşmak esastır bizde. Zekatta, fitrede, sadakada, kurbanda. Komşunla, eşinle, akranınla, dostunla, yolcuyla, fakirle, talebeyle. Paylaş kısaca. Günümüzde müslümanların her konuda olduğu gibi bu konudada eli sıkı oldu maalesef. Ne zekat, ne fitre, ne tasadduk nede komşuluk ilişkileri eskisi gibi değil maalesef. Bu konu içimizi acıtsa da, paylaşmak ibaresi bize başka şeyler çağrıştırıyor. Sosyal medya butonlarında yer alan paylaş ibaresi en çok kullanılan materyal oldu nedense. Her dakika değişen paylaşımlara bakınca ‘bu bonkörlük bizi batıracak’ zannedersiniz. O kadar paylaşım varki, yetişmek ve takip etmek mümkün değil. Çaylı çerezli pastalı börekli komşu sefalarına alıştık. Ta, başka şeylerin paylaşımına henüz alışamadık. Müslüman kadınların içlerinde sakladıkları giz ve gizemleri, maskeli resimlerle paylaşmalarına tam alışamadık nedense. O kadar cinsellik, dişilik ve davetkar paylaşımlar ki, haklarında yanlış kanaate varmak işten bile değil. Oysa tanıdıklarınız arasında olan bu paylaşım sahiplerinin gerçekte dürüst namuslu ve ailesine bağlı olduklarını bilmeseniz maldivlerden birileri zannedersiniz. Bu paylaşım butonlarını sosyal medyadan çıkarsalar müslümanların hala bozulmamış ahlakları olduğunu zannedersiniz. Bize ve paylaşımlarınız bir ayar zamanıgeçmek üzere. Yoksa bu paylaşımları sanal alemden reel yaşama taşımamız işten bile değil.