OSCAR WİLDE

Oscar Wilde, İrlanda’nın tanınmış göz cerrahlarından biri olan Sir William Wilde ve başarılı bir yazar, genç İrlandalı devrimcilere örnek bir şair olan Jane Francesca Wilde’ın ikinci çocuğu olarak Dublin’de dünyaya gelmiştir. Babası 1864’te tıp bilimine hizmetleri sebebiyle şövalye unvanı almıştır. Haziran 1855’te aile lüks bir bölgeye taşınmıştır. Wilde’ın kardeşi Isola burada doğdu. Jane Wilde burada cumartesi akşamları Sheridan le Fanu, Samuel Lever, George Petrie, Isaac Butt ve Samuel Ferguson gibi isimleri davet ettiği partiler düzenlemiştir. Wilde 9 yaşına kadar evde eğitim gördükten sonra Portora Kraliyet Okulu’na kaydolmuştur. Yazları aileyle geçiren Wilde kardeşler George Moore’la da oyunlar oynarmış. Portora’dan mezun olduktan sonra Dublin’deki Trinity Kolejinde 1871’den 1874’e kadar eğitim görmüştür. Sıra dışı bir öğrenciydi, Trinity öğrencileri için en büyük ödül olan Berkeley altın madalyasını, ve aynı zamanda Oxford Üniversitesi Magdalen Koleji’nden bir burs kazanmıştır. Burada 1874’ten 1878’e kadar eğitimine devam etmiş ve en önemli ilkelerinden biri hayatı sanata yaklaştırmak olan estetik akımının bir parçası olmuştur. Magdalen’deyken 1878 Newdigate Ödülü’nü Ravenna şiiriyle kazanmıştır. Bu şiiri Encaenia’da okuyup kaybetmiş, ancak ödülü daha sonra Tarihsel Eleştirinin Yükselişi makalesiyle almıştır. Hapis hayatı Wilde’a hiç yaramamış ve hayatının kalan üç yılını beş parasız bir halde geçirmiştir. Yine de hızlı bir biçimde eski zevklerine geri dönmüştür. Reading Zindanı Baladı bu yıllarda yayımlanmıştır. Son yıllarını geçirdiği Hotel d’Alsace’ta, daha önce hiç yapmadığı kadar cüretkar şeyler yaptığı söylenmiştir. Wilde, 30 Kasım 1900’de menenjitten ölmüştür. Ölmeden hemen önce rahip Cuthbert tarafından Katolikliğe tekrar kabul edilmiştir. Ölürken otel sahibi ve papaz yanındayken ünlü “Ya duvar kağıdı gider, ya ben.” sözünü söylemiştir. Vefatının ardından Cimetiere de Bagneur mezarlığına gömülmüş olsa da, daha sonra yine Paris’teki ünlü Pere Lachaise’e taşınmış ve Sir Jacob Epstein tarafından tasarlanan ve üzerinde erkek melekler olan mezar taşının altına gömülmüştür. Mezarı bugün bile hayranlarının öpücük izleriyle kaplıdır.