Dünya dediğin kaç gün... İnsanın kulağına
doğunca okunan ezan ile başlayan
ve bir namazla tamamlanacak
olan vakit aralığıdır ömür.
Ömür dediğin üç beş gün, ömür dediğin birkaç
dakika, ömür dediğin bin yıl olsa da sonu
ölüm... Ölüm ile başlayan, her nasıl ve her ne
şekilde olursa olsun uzatılması, kısaltılması ya da
müdahil olunması asla mümkün olmayan başlangıçtır.
Bu dünya fanidir,
baki olan Allah’tır.
Sonu olmayan bir hayatın
başlangıcında
duran bir ölümün anlaşılabilmesi
için çok
çaba sarf etmek gerekir.
Ancak her ne çaba
sarf edersen et nafile
olur. Beyhude işlerden,
malayani sevgilerden,
dünya ve eş kaygılarından
soyunup üryan bir
şekilde toprağa girecek
bedenin 3-5 dakikalık
serüvenidir ömür.
Dünya dediğin birkaç günlük, dünya dediğin
boş, dünya dediğin sevda, aşk, ızdırap, her
ne kadar meleke varsa ufak ufak tattıran, zevkine
vardıran ama kandırmayan bir uğraştır.
Ölüm dediğin nedir ki son olmasın. Ölüm
dediğin nedir ki! Bir gün denk gelirken uyandığın
ama uyandığında pişman olduğun kıymetlindir.
Ömür dediğin nedir ki bir gün bitmesin.
İster yüzyıl, ister bin yıl. istersen kaç bin yıl yaşa
sonu ölümle biten kısa metrajlı filmler gibidir
ömür.
Dünya dediğin nedir ki dünyaya dair, yaşama
dair, her ne varsa bir çantaya koyup sırtlanıp
giderken arkaya baktığın kadardır. Ölüm dediğin
nedir ki toprağa dair, varlığına dair, servete
dair, sevgiliye dair her ne varsa heybene koyup
başını eğip ebediyete irtihale bir basamak kalasıdır.
Adım atınca bitecek olan, açtığın kapıyı
kapattığın ana kadar geçecek vakittir ömür.
Ölüm onun süsü ve kederidir.
Dünya dediğin nedir ki...