Şüphesiz ki ödül almak için bazen ödün vermek gerekir. Bu her iş için geçerlidir. Hangi konuda fedakarlık edeceksen mutlaka sonunda bir mükafat olacaktır. Bunu niye söylüyorum şunun için: Ekonomik buhranından geçtiğimiz bu günlerde kimse lüksünden ya da kârından ödün vermek istemiyor. 300 liralık ev 700 liraya, 140 liralık araba 400 liraya birden çıktı nedense. Evet akaryakıt pahalı, nakliye giderleri yüksek bunu anladık, elbette bir fiyat farkı yansıyacak ürünlere. Ancak kızın ekranı dikip dolar 1 puan altın 2 milim yükselince adamın elinde her neyi varsa otomatik zam yapıyor. Elbette her şeyin bir hakkı ve hakkaniyeti vardır. Eğer biz fiyat standardı bağlayıcı bir rayiç yoksa insanın kendi insiyatifinde oluyor. Devlet her şeye rayiç koyamaz ancak koymaya çalıştıklarını da biz hemen bir fırıldak buluyoruz. Mesela en büyük sıkıntılardan biri olan kira meselesinde 16 Haziran itibarıyla yapılacak bir kira sözleşmesinde Bir dahaki yıl artış %25 ile sınırlandırıldı. Bu bir kanun arkadaş uyacaksın. Uysal rahat günlerimizde bile gayrimenkulde devletin hakkı olan stopaj meselesini bile karşılıklı anlaşma neticesinde devletten kırpmaya çalışan bir toplum olduk. Elbette herkesin malı kıymetli ama bu günler zor günlerimiz devletimizin de zor günleri. Kendi meselesinden feragat ederek az kar güdüp devleti düşünerek piyasa yükseltmenin stokçuluk yapmanın müşteri kızıştırmanın hiçbir insana açıklaması asla olamaz. Devlet var olacak ki millet de var olsun. Devletsiz Milletler gözümüzün önünde maalesef peri perişan. Biz hiçbir konuda devlete yarayacak en küçük bir şey de bile ne ödün veriyoruz ne vazgeçiyoruz hatta bu krizi fırsata çevirip uçuk rakamlar kar etmeye çalışıyoruz. Devlet gıda gibi önemli bir kalemden kendi hakkı olan %7’lik vergi dilimini kaldırdı bir sonraki gün büyük marketler vatandaşa yansıtmadan bu parayı hamm ettiler. Otomotiv sektöründe ikinci el meselesinde binlerce araç servislerden çekilip galeri önlerinde saklandı. İnşaat sektöründe makul Kredi düzenlemesi yapıldı ev fiyatları 3’e katladı. Bu nasıl bir devlet düşmanlığı ya da nasıl bir kazanma hırsı ki göz göre göre gözümüze soka soka bunu aleni yapıyorlar. Tırlar dolusu meyve ve sebzeyi bilindik dereleri akıtarak ne yapmaya çalışıyorlar. Söyler misiniz Allah aşkına bu neyin meselesi. Devlet vatandaşından beklediği fedakarlığı asla göremedi oysa vatandaşını yaşatmak için birçok şeyi sübvanse ederek kendi vergi gelirlerinden ödün veriyor bizden de aynı şeyi bekliyor. Ödün vermeden bir ödül almak yok beyler bunu unutmayalım.