Geçtiğimiz Pazar günü kendi sahamızda oynadığımız Keçiören müsabakası sonrasında teknik direktörümüz müsabakanın hakemleriyle alakalı olarak sitem etti. Aslında maçın orta hakemi Direnç Tonusluoğlu’nun güzel bir yönetim sergilediğini düşünüyorum. Sertliklere izin verdi. Tabi, bazı hatalı kararları dışında genel olarak güzel bir maç yönetti. Hatalı kararlarında yan hakemlerin büyük etkisi vardı. Çünkü yardımcılarının performansı düşüktü. İlk golde yan hakemin pozisyonu ceza sahası içerisinde değerlendirip penaltı verdirmesi tabi ki doğru karardı. Fakat yediğimiz ikinci golde ise Mustafa Yumlu’ya yapılan faulü aynı yan hakemin görmemesi elbette ki düşündürüyor. Gelelim Muzaffer hocanın haklı isyanına, ama ne kadar haklı olsak ta, maalesef her zaman haksız konumunda biz oluyoruz. Aksine her sitem ettiğimiz zaman da hem ceza yiyoruz hem de ne kadar kötü maç yöneten hakem varsa bizim maçımız sonrasında ödüllendiriliyor. Süper ligde mücadele ettiğimiz 2 sezon boyunca hakemlerin takımımıza karşı nasıl art niyetli yönetimler gösterdiğine şahit olduk. Muzaffer hocam, bizim ne lobimiz ne de gücümüz var. Biz yine alın terimizle bir şeyler yapacağız ve süper lige İnşallah çıkan taraf olacağız. Yani bizim haklı isyanlarımız her zaman bastırıldı. Fakat sözde hakemlerin kıyımlarına bir dur diyen olamadı. Tabi sözde büyük takımların canları yanmadığı sürece Merkez Hakem Kurulunun tetikçileri istedikleri gibi at binip cirit oynayacaklar.