NASIL BİR YOKLUK

Amca gel, dedi çocuk; size çok üzülüyorum, gençliğinizi yaşayamamışsınız. Neden dedi genç adam, bize niye üzülüyorsun. Asıl üzülmesi gereken sizsiniz bana bu üzüntünün sebebini söyler misin. Güldü delikanlı, boşuna yaşamışsınız, sizin zamanınızda internet yok, cep telefonu yok, oyun konsolları yok, tablet yok. Siz ne ile zaman geçirdiniz de canınız sıkılmadı. Bu sefer adam güldü. Sizdeki yokluk bizdekine de benzemiyor yeğenim, dedi adam. Sayayım istersen sizdeki yokluğu. Delikanlı neyin olmadığını merak eder gözlerle baktı adama; neyimiz yokmuş dedi. Sabır yok dedi mesela, bereket yok, namaz yok, oruç yok, büyüğe saygı yok, baba kaygısı yok. Sayayım mı dedi daha? Genç hayretle adama bakarken adam tekrar devam etti. His yok dedi sizde gençler, namus kaygısı yok, vatan bilgisi yok, toplumsal adalet yok, karşıdakine saygı yok, anneye sorma yok, kardeşlerinle paylaşma yok. Siz gençleri görünce üzülüyorum bir mesleğiniz bile yok. Devlete kapak atma derdinden başka bir endişeniz de yok. Yaşama hevesiniz yok, tabiat kültürünüz yok, hayvan hakları yok. Sizde mahalle baskısı bile yok yeğenim dedi. Delikanlı başını yere eğdi, uzun uzun düşündükten sonra doğru dedi, bizdeki yokluk sizdekine de benzemiyor. Amca haklı, günümüz gençlerinin bir çok şeyi yok. Gerçek bir aşkları, gerçek bir özlemleri yok mesela. Mahalleler yok, o canım komşuluk yok... Sevilen kızı bir an görebilmek için özlemle beklenen saatler yok, günler yok. El ele, göz göze, sarmaş dolaş yok edildi aşklar. Gerçek bir aşkı mumla arasan bulamazsın artık. Uzakta olan bir akrabayı özlemek vardı eskiden. İnsanın burnu sızlardı hatırlayınca. Şarkılar vardı özlem anlatan. Şimdiki gibi şap beni şup beni değildi dizeler, gerçek özlemleri taşırdı notalar. Şimdiki gençlere acımak lazım gerçekten. Dostlukları yok. Her şey sanal ve suni oldu. Var olduğu sanılan dostluklar ise birer çıkar buluşmasından başka bir şey değil. Amca haklı, komşluklar yok artık. eskiden çocuklar mahalle aralarında, komşu sofralarında büyürdü. Kreşler yoktu, paralı dadılar yoktu. Mahallenin büyükleri gönüllü dadı, mahallenin gençleri gönüllü koruyucuydu. Çok şey kaybettiler çok. Kazandıkları bir avuç yalandan başka bir şeyleri yok.