MÜLK (TEBAREKE) SURESİ KONULARI-2

Surenin bu bölümünde Allah’ ı inkâr
ederek, müşrik olarak ölenlerin ahirette gidecekleri
cehennem ve oradaki halleri anlatılmaktadır.
“ Rablerini inkâr edenler
için cehennem azabı vardır. Ne
kötü varılacak yerdir orası!
Oraya atıldıklarında, onun
kaynarken çıkardığı korkunç uğultuyu
işitirler.
Neredeyse cehennem öfkeden
çatlayacaktır! Oraya her bir
topluluk atıldıkça oranın bekçileri
onlara, “ Size bir uyarıcı gelmemiş
miydi?” diye sorarlar.
Onlar da şöyle derler:
“ Evet, bize bir uyarıcı gelmişti.
Fakat biz onu yalanlamış ve ‘ Allah
hiçbir şey indirmemiştir. Siz ancak
büyük bir sapıklık içindesiniz’ demiştik.”
Yine şöyle derler: “ Eğer kulak vermiş
veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden
olmazdık.”
İşte böylece günahlarını itiraf ederler.
Artık alevli ateştekiler Allah’ ın rahmetinden
uzak olsun!” Mülk/6-11
İbn Aşur (ks); ahiret sahnelerini tasvir
eden bu ayetleri, kimlerin daha güzel davranacağını
sınamak için ölümün ve hayatın yaratıldığını
ifade eden 2. âyetle irtibatı olup, bu
dünyada Allah’ a isyan edenlerin öte dünyada
çekecekleri cezayı, O’ na karşı saygılı olup
günah işlemekten korunanların elde edecekleri
ödülleri açıklamaktadır. 6-8. ayetlerdeki tasvirler
cezanın ne derece şiddetli olduğunu daha iyi hissettirme
amacına yöneliktir. (İbn Âşûr, XXIX, 25)
8. ayette “ uyarıcı” diye çevrilen nezirden
maksat peygamberdir.
"Rablerini inkâr edenler için de, cehennem
azabı var" buyurmuştur ki bu, "O azab sadece,
kovulan o şeytanlara değil, onlarla
beraber, Allah'ı inkâr eden herkes içindir" demektir.
Müşriklerin bu durumuna karşılık, iman
ehline ise müjde vardır. “ Görmedikleri hâlde
Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve
büyük bir mükâfat vardır.” Mülk/12 Görmedikleri
halde rablerinden korkup saygı duyanlara
gelince, onları da hem bir bağışlanma hem de
büyük bir ödül beklemektedir.
Sıradaki ayetlerde inkârcılara ve gafillere
Allah’ ın gizlisiyle açığıyla her şeyi kuşatan ilmi
hatırlatılmakta, kendilerinden hayatlarını buna
göre düzenlemeleri istenmektedir.
“ Sözünüzü gizleyin yahut onu açığa
vurun; (fark etmez). Şüphesiz Allah, sinelerin
özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir.
Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir,
(her şeyden) hakkıyla haberdardır.” Mülk/13-14
Bu dünyada günah işleyenler, ya kendilerini
görüp gözeten Allah’ ın varlığına inanmıyor
veya inanmakla birlikte dünyevî hırs ve
menfaatleri, nefsânî arzuları yüzünden gaflete
dalıp sorumluluklarını unutuyorlar.
Yüce Allah (cc) her iki durumdan da muhafaza
buyursun. Âmin.
Sıradaki ayet, Yüce Allah’ ın güç ve kudretini
gösteren delilleri bir kez daha dikkatimize
sunmaktadır. Şöyle ki;
“ O, yeryüzünü sizin ayaklarınızın altına
serendir. Haydi, onun üzerinde yürüyün
ve Allah’ ın rızkından yiyin.
Dönüş ancak O’ na (Allah)dır.”
Mülk/15 Yerkürenin yaratılması, her
türlü nimet ve imkânlarla donatılarak
üzerinde yaşanılır hale getirilmesinin,
sonsuz bir gücün varlığını ve
birliğini gösterdiğine dikkat çekmektedir.
Bu ayet Yüce Allah’ ın güç ve
kudretinin delillerindendir.
Yüce Allah, bu nimetleri kulları
için yarattığını bildirerek onlara
yeryüzünde dolaşmalarını, yarattığı
rızıklardan yiyip içmelerini istemiş;
arkasından “ Dönüş yalnız Allah’
adır” buyurmak suretiyle insanların
dünya nimetleri ve zevklerine dalarak
kendi varlığını, sonsuz kudretini ve ahiret hayatını
unutmamaları gerektiği, zira her nimetin bir
sorumluluğu olduğu mesajını vermiştir.
Sıradaki ayetlerde “ gökteki” diye tabir
edilen yüce ve bir güç ve kudret sahibinden ve
onun yapabileceklerinden haber vermektedir.
Yüce Allah (cc) şöyle buyurmaktadır.
“ Göktekinin sizi yere geçirivermeyeceğinden
emin mi oldunuz? (O zaman) bir de bakarsınız
yeryüzü şiddetle çalkalanıyor.
Yahut göktekinin, üzerinize taş yağdıran
rüzgâr göndermeyeceğinden mi emin oldunuz?
O zaman, uyarım nasılmış bileceksiniz!
Andolsun, onlardan öncekiler de yalanlamıştı.
Beni inkâr etmenin sonucu nasıl oldu!?
Mülk/16-18
Müfessirler “ gökte olan” dan maksadın
kim veya ne olduğu konusunda farklı görüşler
ileri sürmüşlerdir:
1. Bundan maksat Allah’ tır; ancak bu
mecâzi bir anlatım olup maksat O’ nun yüceliğini
ve gücünün sonsuzluğunu vurgulamaktır.
Allah mutlak mânada yücedir, sonsuz ve sınırsızdır,
zamanda ve mekânda olanlar ise sınırlıdır ve
Allah bu sınırlamalardan münezzehtir.
2. Maksat gökteki meleklerdir. Onlar Allah’
ın emriyle yeryüzüne inerek kendilerine verilen
görevleri yerine getirirler.
3. Maksat, Allah’ ın gökten inen azabıdır.
Allah’ ın rahmeti ve nimeti nasıl gökten iniyorsa
O’ nun azabı da inkârcı ve isyankârların başına
gökten iner (daha geniş bilgi için bk. Râzî, XXX,
69-70; Elmalılı, VII, 5232 vd.; İbn Âşûr, XXIX,
33).
On beşinci ayette belirtilen yeryüzü nimetlerini
israf etmemek, hor kullanmamak ve
bunları yaratan Yüce Allah’ ı unutmamak gerekir.
Şayet bunlar yapılır ve peygambere inanılmaz,
Yüce Allah inkâr edilirse, daha önceki
kavimlerin başına gelenler hazırda ki müşriklerin
başına da gelir.
Cenab-i Allah bizlere hidayet ve feraset
nasip etsin. Bizleri rızasından ayırmasın.
Selam ve
dua ile.