Manevi nakit duymuşsunuzdur belki. Eyup sultan gibi mevlana gibi manevi mimarların külliyelerine yakın bir ton addam para kazanıyor. Gül kokulu tespihten tutun çoraptan çıkın. İnsanlar hem o manevi havayı solurken hemde küçük çapta bir ticaret dünyası kurmuşlar. İnsanlar o mubareklerin etrafina etegine yaptırmışlar adeta. Bizim tarihimizin maneviyatımızın etrafı boş malesef. Hele son 15 yılda adeta kocaman bir meydan oldu. Duranı överler valla. Bırakın ticareti oralara sarılmayı bir simitçi tezgah açsa başına geçirirler. Nefes alan tarihi eserler sap gibi kalmış üşüyorlar adeta. Yeni gazetecilik yıllarımdı. Bu günkü hastanelerin arazileri beleşe kapatıldığında yazmıştım bu konuyu. Yeni şehir merkezimiz artık burası diye. O dönemin vekillerinden biri burnumu kırmakla tehdit etmişti. Kıramadı ama malıda götürdüler. Tabi bu gün şehir o tarafa kaydı ve şehir kent oluşumuna yenildi. Mahalle kültürümüzle beraber, komşusunu tanımayan sitelere mahallelerimizde kurban edildi. Ve merkezi şehir ortada dört tane nefes alan tarihi yapıyla sap gibi kaldı. Bu şehre atılmış en büyük kazıklardan biridir. Güya tarihi nefes aldıracak olanlar kendileri nefeslerini ta nerde aldılar. Mevcut belediyelerin bir planı varmıdır bilinmez ama yakında güney batıya makamlarını taşırlar gibime geliyor. Yeni kentimizden eski şehrimizi ziyarete geldiğimizde koca meydanlarda hatira fotoğrafı çektirir anılarımızı tazeleriz. Kimbilir.