Altın masa çatladı, şimdi tamirine bakmak lazım. HDP’nin firari vekilinin fezlekesini AK Parti meclis gündemine getirecek korkusuyla CHP’nin toplanma çağrısına yanıt vermeyerek popülizm ile suçladı. CHP’nin burada bir nezaketsizlik algısına karşı üstü kapalı HDP’yi eleştirdi. Bu bir çatlak mıdır? Bu aslında derin bir çatlaktır. Yedi ayaklı masanın iki ayağı çatırdarken Deva ve Gelecek arasındaki nezaketsizlik ve keşke tartışmaları iki ayağın daha arızalı olduğu kanaatini yaygınlaştırdı. Her ne kadar altılı masa dense de HDP ısrarla ortak olduğu bu bileşenleri sürekli dizayn etmek, uyarmak ve suçlamak yöntemi ile masanın patronu olduğunu gösteriyordu. Cumhurbaşkanı adayının açıklanmadan bu masanın devrilmesi işten bile değil. CHP’nin zoruyla zoraki ayakta durmaya çalışan, bayanlarla desteklenen, yanlarına çivi çakılan, kare mi yuvarlak mı olduğu belli olmayan bu ucubenin sonu malum gibi görünüyor. Daha düne kadar kabineyi paylaşan, bakanlık alış verişi yapan, kime ne kadar nakil içeceğini tayin eden, güçlendirilmiş parlamenter sisteme göre cumhurbaşkanı ve başbakan adayları belli olan, Suriye politikasında neler yapacaklarını, NATO’da ve Avrupa Birliği çatısı altında nasıl hareket edeceklerini büyükelçilerle kararlaştıran, her şey normal ve rutinmiş gibi imaj vermeye çalışanlar bugün en küçük mesele de birbirlerine girmiştir. Koalisyon özlemlerinin, her iki yılda bir seçimin, sol cenahlı yönetim ve askeri vesayetin özlendiği bu ortamda her şey yerli yerindeyken masanın birden yıkılması kamuoyunda da şaşkınlıkla karşılandı. Oysa biz zannediyorduk ki bu masa ve bu yedi benzemez Türkiye Cumhuriyeti’ni uluslararası hinterlandda Dünya kamuoyunda vazgeçilmez bir güç, oyun kurucu bir kuvvet yapacaklar. Onlar kendini kandırırken biz de kendimizi kandırıyoruz. Adına demokrasi dediğimiz ancak içerisinde demokrasi ile alakalı hiçbir şey bulunmayan kuru kalabalıktan mütevellit batı ve terör yanlısı oluşumların ülkeyi sürüklemek istedikleri mecralara ve maceralara atmasına, bunun provasını yapmasına seyirci kalıyoruz. Maalesef bu gözümüzün önünde cereyan ediyor biz de hayretle izliyoruz.