Mahşer ; haşrolunacak toplanılacak yer, kıyâmette ölenlerin dirilip toplanacakları yer, çok kalabalık, anlamlarına gelir. Kur’ân-ı Kerim, mahşerdeki sorgulama ve yargılama için, 7 aşamadan söz eder:
1. aşama,diriltilme aşamasıdır. Herkes diriltilecek. Kur’ân-ı Kerim’de, diriltme ile ilgili ondan fazla kelime kullanılır.
2. aşama, toplanma, haşr ve cem. “ O gün bütün insanları, önderleriyle beraber çağırırız.
(İsra-71)”. Buradaki önderlerin, dün veya bugün, peşlerinden gittikleri, eteklerini öptükleri liderleri, şeyhleri vb. değil, her ümmetin peygamberleridir. Her ümmet peygamberleri ile birlikte,huzura böyle çağrılacaklardır.
3.aşama, Allah (C.C.)’a arzedilme, Allah (C.C.)’a sunulmadır. Allah’ın huzuruna topluca çıkılacak ama, yargılama teker teker yapılacak. “Lekad ci’timuna furada (En’âm-94)”, “hepiniz bizim huzurumuza teker teker geldiniz “. Herkes tek tek Rabbine arzedilmiş olacaktır. “O gün sıra sıra olarak saf halinde Rabbine sunulacaklardır. (Kehf-48)”.O gün insanlar, peygam
berleri ile birlikte gruplar halinde, Allah’ın huzuruna çıkacaklardır.
Yani, bugün birilerinin dediği gibi, yargılama topluca değil, yargılama, teker teker, herkes Allah’ın huzuruna, o ümmetin içerisinden, teker teker alınacak yargılama fert fert yapılacaktır. Hani bugün birileri “ Bizim liderimiz,orada topluca, bizim adımıza cevap vererek bizim de yargılamamızı yapacak.Biz de onun eteğinden tutarak topluca cennete gireceğiz”diyorlar ya!
Oh ne hoş !.. Dünyada kırmadığın ip, yemediğin nane kalmasın, helal-haram demeden tıka basa ye, kulların hakkını gasbet, soruları çal, kendi yandaşlarına ver,yüzbinlerce kulun hakkını ye, emeklerini yok et, kendi avanelerini düşün, başkasına hayat hakkı tanıma, ahirette de şeyhin, liderin,senin adına cevap versin,cennete gir.Ya bu dünyada yaptıkların ne olacak ? Halbuki, ahiret hesap verme yeridir. Kimse kimsenin adına hesap veremeyecek herkes tek tek yargılanarak kendi hesabını verecektir.
“ Ve lâ teziru vâziretun vizra uhrâ. ‘ Hiç kimse bir başkasının yükünü yüklenmez’ ( Zümer-7”.
Onlara, “And olsun ki sizi ilk defa yarattığımız gibi, size verdiklerimizi ardınızda bırakarak Bize birer birer geldiniz. (En’am-94 )”. “ Bunların hepsi de kıyâmet gününde, Allah’ın huzuruna tek başına gelecektir. (Meryem-95)”. Görüldüğü gibi, öyle şeyh, lider, kimsenin adına cevap vermeyecektir. Hani diyorlar ya “gelin bize katılın, topluca cennete gidelim”. Ya, öyle beleş yok. Burada yaptıklarınızı orada yapamayacaksınız. Beyan edildiği gibi, herkes Allah’ın huzuruna tek tek getirilecek herkesin kendi hesabını da teker teker vereceği ifade edilmekte
dir. Bunun dışında söyleneler birer aldatmacadır ve yalandır. Bu yüzden, bu mübarek ayetleri anlayarak okumak hissetmek ve dinlemek lâzımdır. Her insan, bu günü haber veren bu olayları, teker teker yaşayacaktır.
“ O söylediği (mal ve evlat gibi) şeyleri de hep elinden alacağız ve o, tek başına Bize gelecektir. ( Meryem-80”.. Rabbimizin huzuruna teker teker gelecekler ve yargılama da teker teker yapılacaktır. Hani birileri “ eğer bizim cemaatten, bizim tarikattan olursan, seni bizimkiler korur, kurtarır” diyorlar ya !.. Seni koruyup kurtaracak olanlar, kendilerini kurtarmışlar mı? Onların kendilerini kurtardıkları nereden belli,yoksa hâşâ vahiy mi alıyorlar, halbuki vahyin kapısı, MS 632 yılında kapanmıştır?
İnsanları aldatarak hâşâ ,Allah, soruları bu liderlerine soracakmış da onlar da bunlar adına cevap verecekmiş de cevabı verince de herkes cevap vermiş gibi,bir muameleye tabi olacaklarmış da… Bu çok büyük bir yalandır. Hiçbir zaman, gruba yönelik bir sorgulama yapılmayacaktır. Ey yalancılar !.. İyi biliniz ki orada elem-gullem yoktur. Orası buraya hiç mi hiç benzemez. En küçüğü altı aylık, altı tane yetimin hakkını ye, onları perişan et, onlara hayatları boyunca büyük ıztıraplar çektir, milletin milyarlarını ye,lüks, şatafat içerisinde yaşa, sonra da ne olduğu belli olmayan bir sahtekârın eteğine tutun doğru cennete gir,he!.. Ey, utanmaz sahtekârlar !.. Bizim Allah’ımız, sadece ahiretin Allah’ı değil, dünyanın da Allah’ıdır. Bunu iyi bil, o kör gözüne ve aklına iyice sok. Hem İslamiyet bir düzen, bir intizam, bir selamet, bir huzur dinidir. Hâşâ, İslamiyet bir anarşi dini değildir.
4.aşamada, Rabbimiz herkesi bilgilendirecektir. Yani yargısız bir infaz yapılmayacaktır. Bu bilgilendirmeden birisi amel defterleridir. Yani herkese dünya hayatında, yapıp ettikleriyle ilgili olarak yani kaydettirilmiş olan bilgiler, bir karne gibi ellerine verilecektir. Amel defterleri sağ veya sol taraftan verilecektir. Kendi defterini alan, kendisinin nasıl birisi olduğunu anlayarak kendisini nasıl bir geleceğin beklediğini görecektir. Zaten diriltmede de benzer bir kategori olacak. İyi olan daha huzurlu, daha mutlu kalkarak “ Bu zaten bize vadedilen gündür” diyecekler, melekler onları ödüllendireceklerdir. Kötüler de ” A !.. Bizi kim uyandırmış” diyerek feryad ü figan ile uyanacaklardır.
Bütün bunlardan sonra ahiret başlayacaktır. İnsanlar “burada günün bir kısmı kadar kaldık” diyecekler.Kendilerini derin bir uykudan uyanmışlar gibi hissedecekler.Bugün birilerinin dediği
gibi, öyle havada uçan ruhlar, gelip de mezarlıkta bekleyip kendilerini ziyaret edenleri görecek
ler diye bir şey yok.
Kur’ân-ı Kerim, kıyametten “yem-ül kıyâme” tamlaması olarak bahseder. Allah (C.C.) Hazretleri onlara “Yeryüzünde kaç yıl kaldınız, der. Onlar, ‘Bir gün, ya da bir günden daha az bir süre kaldık. Hesap tutanlara sor ‘.( Mü’minûn, 112- 113 )” derler. “Kıyâmeti gördükleri gün dünyada ancak bir akşam,yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış olduklarını sanırlar.(Nâziât-46)”.
Şöyle derler, “Vay başımıza gelene!.. Bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? Bu,Rahman’ın vaad
ettiği şeydir. Demek peygamberler doğru söylemişler. ( Yâ-Sin – 52)”. Kur’ân-ı Kerim, hayatı, ruhun birlikteliği şeklinde yorumluyor. Eğer, ruh bedende değilse ona hayat demiyor. Ölen kimsenin hayat saati durdurulmuştur. Onun hayatı da 2. Sur’a üflenmesiyle başlayacaktır.
Eğer, insan imanlı ise, yeni hayata sevinçle,huzurla, neş’ele, imanlı değilse, yeni hayata korkuyla,sıkıntıyla,üzüntüyle başlayacaktır.
Rabbimiz !.. O mahşer günü, bizleri tekrar dirilttiğin zaman, bizlere sevinçle dirilmeyi nasip et. Âmin, Âmin !.. Çünkü, bugünün de o günün de tek sahibi Sen’sin. Bizim gerçek Sahibimiz Sen’sin. Âmenna ve saddakna. Devam edecek.
Selam ve saygılarımla…