Küresel ısınma, karbondioksit gibi ısıyı
tutan gazların atmosferde artmasıyla oluşan
ve atmosfere salınan sera gazlarının neden olduğu
düşünülen sera etkisinin sonucunda
da, Dünya üzerinde yıl
boyunca kara, deniz ve havada
ölçülen ortalama sıcaklıklarda
görülen artışa verilen isimdir. Günümüzde
iklim bilimciler (klimatolog)
küresel ısınma konusunda
hemfikirdirler. Küresel İklim Değişikliği
insani fosil yakıtlar tüketimi,
endüstriyel ve tarımsal gibi
faaliyetlerinin sonucu olarak atmosferdeki
miktarı ve yoğunluğu
artan sera gazlarının neden olduğu
küresel ısınmanın neden olduğu
iklim değişiklikleridir.
Bu iklim değişiklikleri kuraklık,
çölleşme, yağışlardaki dengesizlik ve
sapmalar, su baskınları, tayfun, fırtına, hortum
vb. meteorolojik olaylarda artışlar gibi
belirtilerle kendini gösterir.
1880 ile 2012 yılları arasındaki dönemde,
ortalama küresel (kara ve su) yüzey
sıcaklığı, bağımsız şekilde üretilen veri kümelerine
göre 0,65 °C'den 1.06 °C'ye olmak
üzere 0,85 °C'lik artış gösterdi. Bununla beraber,
küresel ısınma kapsamında, yüzeye yakın
atmosferdeki ortalama sıcaklık artışının, iklim
sisteminde depolanan ek enerjinin 1970 yılından
beri okyanuslara iletildiğinden bahsedilmektedir.
Bu da buzulların erimesine, kıtalar
ile atmosferin ısınmasına yol açmaktadır.
Aletli ölçümlerle tespit edilen sıcaklık
artışı, çeşitli bağımsız bilimsel gruplar tarafından
belgelenen geniş çaplı gözlemlerle de tutarlılık
göstermektedir. Kar ve buzla kaplı
bölgelerde görülen geniş çaplı erime, okyanuslardaki
ısı katkısının artışı, özgül nem artışı
ve bitkilerin çiçek açması gibi ilkbaharda yaşananların
daha erken yaşanması bu gözlemler
arasındadır. Bu değişikliklerin
tesadüf eseri olma olasılığı da neredeyse
sıfırdır.
1979'dan beri karalardaki
ortalama sıcaklık, okyanuslardaki
ortalama sıcaklık artışının hemen
hemen iki katı kadar hızlı yükselmiştir.
Okyanus sıcaklıklarının karaya
göre daha yavaş yükselmesi,
okyanusların sahip olduğu ısı kapasitesinin
daha fazla olması ve buharlaşma
ile daha çok ısı
kaybetmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Okyanuslardaki ısıl
durgunluk ile diğer dolaylı etkilere
karşı verilen yavaş tepkiler, geçmiş
değişikliklere uyum sağlanmasının yüzyıllarca
sürmesine yol açmaktadır.
Küresel sıcaklık, uzun dönemli eğilimlere
karşı daha baskın olan ve bunları geçici
olarak maskeleyen kısa süreli dalgalanmaların
birer sonucu olduğu düşünülmektedir. Okyanus
yüzeyi sıcaklığını ölçmek için kullanılan
farklı yöntemler sonucu elde edilen 2015 verileri,
bir önceki on yıla oranla pozitif yönde
bir ilerleme göstermektedir.
Son on yedi yılın kaydedilen on altısı
2000 yılından sonra gerçekleşmiştir. Yıl bazında
bakıldığında yaşanan bu sıcaklık istatistikleri,
genel eğilimlerle kıyaslandığında
önemsiz kalsa da El-Nino Güney Salınımı gibi
bazı okyanus salınımları, genel iklim değişikliği
ile hiçbir alakası olmaksızın yılın ortalama
sıcaklığı üzerinde büyük bir etkiye sahip olması
iklim bilimcileri şaşırtmaktadır.