Kudüs

“iki el bir baş içindir

Davransana! Ellerde senin, başta senindir”

İçimizi acıtan, bizi ağlatan, ümmeti perişan eden mesele. Her fırsatta yazıyorum, söylüyorum. Benimde elimden bu geliyor. Duadan başka elimden bir şey geliyor demek acizlik olsa da, kendimizce halklı sebeplerimiz var bizi. Ümmet kan ağlarken gelen faturalarıda düşünmek lazım babaından. “Çoluk çocuk ne yer” kaygısı bizi bu hale getirdi mlesef. Oysa “geride ne bıraktın” sorusuna; “Allah ve Resulü yetmezmi” cevabını kitaplardan okumuştuk. Koymuştuk ta ne oldu. Her müslümanın içine batan bu kamayı çıkaracak bir baba yiğit bekleriz nedense. Ellerimiz yokmuş gibi bir Ömer bekleriz. Belki bir Selahattin gönderir Allah. Selahattini gönderen yine gönderir elbet, mesele bizim sınavımız değilmi. Her gecen gün yükselen sular bir gün o mazlumarı boğacak korkusuyla ödümüz koparken, suyu kesmeyi neden düşünmeyiz. Neden bir başkasının meselesiymiş gibi umursamaz davranır, görmezden geliriz bilmem ki. Kudüs neyse İstanbul O dur, Erzurum odur. Bağdat, basra, isfahan odur. Kudüs neyse kuzen odur, bala odur, ana odur. Kudüs neyse dert odur, illet odur içimizi yaran, yakan, kanatan. Kudüs neyse mazlum odur, garip odur, yetim odur. Kudüs neyse Ömer odur, Slahattin odur, Vahdettin odur.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.