Türkiye’de korona virüs vakasına rastlanılması halkta büyük bir panik ve tedirginliğe yol açtı. Marketlerde gereğinden fazla gıda alışverişi yapan, eve kapanıp yaşamdan izole olarak korunmaya çalışan ve panik atağı olanlar kendilerini dışarı çıkmamayı hastalanacağım, öleceğim
korkusuyla bir çok vatandaşımız hatta komşularımız evden dışarı çıkmayarak adeta korku, panik atağı geçiriyorlar.yakalanan bireylerin sadece yüzde 2 ya da 3’ünün hayatını kaybediyor.Korona, ölümcül yanı olan bir virüs ama her rastlanan ölecek ya da herkes hastalanacak diye bir durum söz konusu değil. Bu durum bir sağlık anksiyetesine çevrilmemeli, anksiyete başladığı zaman kişinin hastalanacağım, öleceğim korkusu gerçek tedbir almanın çok önüne geçiyor. Marketlerdeki insanlara baktığımızda çok krizli günler geçirecekmişiz gibi görünüyor, dışardan görenler bu şekilde algılıyor. Çok sayıda kuru gıdayı evine stoklayanlar var, nedir bunun amacı? Hiç evden çıkmayarak büyük bir felaketten kurtulacaklarını düşünüyorlar. Modern zamanlarda bu mümkün olan bir şey değil çünkü insanın başkalarının ürettiklerine çok fazla ihtiyacı var. Bahçede yetiştirilen, marketten alınanlarla aylarca yaşamak mümkün değil, mecburen eve ekmek, süt, peynir gelecek. İşe gitmezsek zaten hayat durur, bu durum işte o zaman büyük bir felakete dönüşür. Dolayısıyla insanlar işlerine de gidecekler, toplu taşımayı da kullancaklar. Sakinleşmek gerekiyor, eve kapanıp dünyadan izole bir şekilde bu sürecin geçmesini beklemenin anlamı yok.
Buarada bu işi fırsata çeviren fahiş fiyatlarla halkı zor durumda bırakan.Bu zihniyet fukaralarını bir anönce para cezası ile değil Hapis Cezası ile hatta 10-15 yılhapis cezası vererek bir daha böyle bir işe kalkışmaması için verilmeli.Bence Artık bu zihniyeti yok etmenin zamanı gelmedi..