KİMLİK VE KİŞİLİK

Siyaset üstü konuşmak lazım aslında ama bu günlerde ortak konumuz siyaset.
Her ne konu olsa siyasete bağlıyoruz. Haberler filmler tartışmalar ortak
siyasi konulu. Herkes siyasi davranıyor. Kimlik fukaralığı karaktersizlik meselesi değil aslında bahsi geçen konu. Siyaset, adamı kendi dehlizlerinden yatağından farklı mecralara akmasına
sebep oluyor. Seçim öncesi munis efendi ağırbaşlı
olan bir adayın seçim sonrası canavara dönüşmesini kimse engelleyemez. Seçim öncesi
cami cemaat gezip kamealara yasin okuyanların
seçim sonrası nasıl bir enaniyetle herkesi ceket
iliklemeye davet ettiğini görüyoruz maalesef.
Mevcut kariyerine bir üst kimlik giydirme
hevesi, populite aşkı, ben ve benine destek
arayışları sınırsız kontör gibi geliyor bu tarz
insanlara. Doyumsuz hissiz acımasız kaygısız
bir kimliğin ümmete millete memlekete nasıl
bir faydası olur aklın ve hafsalanın dışında bir
rafta duruyor. Kimlik kişiliği etkilermi meselesine
bu cihetten bakmak bile tehlike arz ediyor. Siyasetin
etki etmediği nüfuz edemediği bir durumda
dinin yada ulviyetin erki devreye girer elbette.
Ama her ne olursa olsun kişiliğine giydirilmiş
kimlik etki edebiliyorsa bu siyasetle ilintilidir kesinlikle.
Kimlikleri ve kişilikleri siyasetin cenderesinden
geçen her birey siyasi erklerin emirlerin
gölgesinde durmak zorundadırlar.