Kimera, Yunan mitolojisinde tek bir vücutta çeşitli canlıların kimi uzuvlarına sahip, ağzından ateş püskürten yaratık. Genellikle yaratığın bir başı aslan, bir başı keçi, gövdesi aslan ve kuyruğu yılan olarak tasvir edilir. Kimera hakkındaki açıklamalar böyle genelde. Bu ve buna yakın açıklamalar bu muhayyel varlığın bir mitolojik esrarının olduğuna işaret etmektedir. Bu ifadelere yakın bir takım bilgileri polisiye yada esrarlı olayları çözmeye çalışan programlarda duyuştum bir ara. Her canlının karakteristik yapısını belirleyen dna molaküllerinde, binde birde olsa svapla kanın birbirini tutmadığını, çift yumurta olacakken tek beden doğan çocukların bünyesinde iki dna örneğine denk gelinebileceğini falan. Hatta işi bir tık daha yukarı taşıyıp reenkarnasyon olayını bile iliştirebiliriz. Aslında derdim bu teknik yada tıbbi terimlerle kimerayı tarif etmek değil. Daha doğrusu bu tarz canlıların varlığını ispata çalışmak değil. Bizde öyle kimeralar varki, yunan mitolajisine elemtere okutur. Bu günlerde ülkemizin güvenliği için askerimiz sınır boyunda bir harekat düzenleyecek. Top yekün huzurumuz ve güvenliğimiz için bu harekatın yanında ve içinde durmak zorundayız. Ancak karın ağrıları olan o kadar çok kimera varki. Ağızlarında salya sümük söylemler, dillerinden ateş saça saça, kafasını aslana benzeten, ara sıra kükreyen. Bedeninin keçiye benzemesinin bir önemi olmasa da kuyruklarının yılanla tasvir edilmesine aldırmadan kendi ülkesine saldıracak kadar vahşi ve sefil yaratıklar var. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin, fesatlığın ve hainliğin tedavisi yok maalesef. Biz bunu göre göre yaşıyoruz, şahit oluyoruz. İki ayrı dna taşıyan, farklı karaktersistik özellik gösterenlere tabiatları gereği bir şey demeyiz ama, mescitte başka mecliste başka konuşanlara, bizim dinimizde münafık deniyor. Hatırlatmak istedim.