KHK’lılar diye bir mesele dolaşıyor gündemde.
Herkesin kulağı kirişte gözler
chp de. Niye gözler chpde sebep ne.
CHP bu tarz işleri kendine dert edinmeyi
seviyor ama mesele CHP’nin meselesi değil
tabiki. Toplumun hepsinin meselesi tabiki. Tabi
en fazla AK Parti’nin meselesi bu.
Hiç sahip çıkmasa da uzak dursa da bu AK
Parti’nin öz meselesi. Çünkü bu kapsama girenle
girmeyen aynı kefeye konulmuş durumda.
Mağdur olan da var hak eden de...
Kiminin kardeşi
kiminin babası dahil
bu işe.
Toplumun her
kesiminden insan var
bu guruba giren.
Ayıklamak temize
çıkarmak hükümetin
işi tabi.
Kimse ayranım
ekşi demez elbet. Ben
örgüte üyeyim diyebilen
birkaç yurtdışı
kaçkını haricinde bu
işe dahil olmak niyetinde
değil tabi.
CHP bu işi kendine rant kapısı olarak görmüş
ve bu işe sıkıca sarılmış 36 ilde program
planlamış 9 ilde bunu yapmış ve yapmaya devam
ediyor.
Tabiki CHP’nin derdiyle KHK’lıların derdi
örtüşmüyor ama iş edinmiş ve çalışma yapıyor
ya sen ona bak.
Benim demem o ki bu konu hazır gündemde
iken AK Parti’nin boştaki vekilleri -madem işleri
yok- bu konuda mağdur olanları birinci ağızdan
dinlese de bir rapor tutsa hem kendilerine bir iş
bir uğraş bulmuş olurlar hem de toplumla yüzleşmenin
nasıl birşey olduğunu öğrenmiş olurlar.
Bu işten gerçekten mağdur olanla bu işe
meyyal olanı biz de şöyle bir görsek.
At iziyle başka izlerin karıştığı toplumda refleks
olarak duran bu hassas meseleyi çözebilme
adına yürütme erkleriyle beraber bir hükümet
programı dahilinde çözmeye çalışsa biz de AK
Parti’ye verilen desteğin haklılık payını hir duysak.
Nerdee demek geliyor ama...
Ama işte.
Ben biraz hükümet meselesini üç dört kişinin
meslesi olarak algılamaya başladım galiba.
Bir bakan birkaç atanmış bakan haricindeki güruhun
çok da unutmadığını sanmıyorum.
Seçimler yakın bakalım yeni dönemde bu
mesleyle alakalı kim ne yapacak. İlgiyle bekliyoruz.