KEVAHORLU UFO

Malum aşı meselesi hala gündemde ve
hala tazeliğini koruyor. Koruyacakta
uzun zaman bunu anladık. Ta ki faz
üç denemeleri bitene kadar ve tüm
vatandaşlar aşı olana kadar. Devlet her ne kadar
bu işi vatandaşın şahsi kararına vermiş görünse
de tüm ülkeyi aşılamaya kararlı. Bunda hem
fikiriz. Çünkü uçak seyahatleri resmi işlemler
otel kayıtları falan filan
derken aşı kartını
şart koşarak bir yerde
cebri duruma getiriyor
gibi.
Aşının yararları
ve zararları çeşitli
platformlarda tartışıldı.
Bunun bir oyun olduğunu
iddia eden de
var gerekli olduğunu
savunan da. mRNA
konusunda hücrenin
yapısını değiştirecek
etkenlerin olabileceği
bir takım çevrelerce
koz olarak kullanılıyor
aşı olmama konusunda.
İddialar çok enteresan işleri kapsıyor. Hatta
bunu siyasiler dikkat çekme adına kendilerine
siyasi bir argüman olarak kullanabiliyorlar. Önceki
gün Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı
Sayın Fatih Erbakan bu konuda çeşitli cevherler
sundu masivaya. Gavurun hedefi bizi değişik
hallere sokmak gibi birtakım açıklamaları oldu.
Yarı insan yarı maymun nesiller türeyecek falan
dedi. Tabi açıklama uzun ancak bu kadarı yeterli.
Ben milli görüş saflarında yetiştim. Rahmetli
Erbakan izanlı imanlı ve ihlaslı bir adamdı. İşe
dini pencereden bakarak ilmi ve teknolojiyi de
asla kenara bırakmaz söylemlerini bu meyanda
okurduk. Ağır sanayi şart makine ve ekipman
gerekli bunun yanında imanda gerekli derdi.
Akademik tıbbi ya da elektronik işlere çok önem
verirdi. Ondan sonra bu işi devralması beklenen
oğul Erbakan geldi. Geldi ama “Bir atım var ala
paça peh peh peh” diyen rahmetli Murat Çobanoğlu
tüllendi gözümüzde.
Konuyu dağıtmayacağım. Biz de yanlış anlamıyoruz
ama “Böyle de yatılmaz ki bacım”
gibi bir ifade gelip oturuyor tam ortaya. Kardeşim
sen imanlı ve ihlaslı bir adamın rahle-i tedrisinden
geçmişsin. Böyle sirkatin arz ederken şecaatini
dökme ulu orta. Bir tart konuşacaklarını.
Ne söylüyorum diye bir bak. Bizi de kaygılandıran
bir şeyler deme. Ben bundan birkaç yıl sonra
Kevahorlu Ufo hayal ediyorum sen böyle diyince.
Bu işi tekrar gözden geçir. En azından imani
noktada Allah’ın neyi yaratmayı murat ettiğinde
kimseye sipariş vermediğini bir kere daha düşün
bakalım.
Bence aşımızı olalım devletimize güvenelim
derim. Siz ne dersiniz?