5 Haziran Dünya Çevre Günü Kutlanırken gündem ve gözler kentsel dönüşüme çevrildi. Bir çok ilde başlatılan kentsel dönüşüm programı çerçevesinde Erzurum sayılı şehirler arasında yerini alıyor.Tüm dünyada artan sanayileşme, bina yoğunluğu, artan nüfus, iklim değişikliği gibi faktörler su kaynaklarının azalmasına neden olurken, 5 Haziran Dünya Çevre Günü binaların ne kadar sürdürülebilir olduğunu da gündeme getirdi. Son dönemlerde artan su ihtiyacına karşılık, su kaynaklarının yeterli miktarda olmaması su tasarrufunu yeniden gündeme getiriyor. Kentsel dönüşüm yasası çıktığından beri 1 milyon 350 bin bina yenilenirken, binaların neredeyse tamamı minimum enerji kullanacak şekilde dizayn edilmiyor. Sürdürülebilir enerji kaynaklarının kentsel dönüşüm çalışmalarında daha etkin rol olmalı.
Bu nedenle Çevre Şehircilik Bakanlığı son yıllarda peşi sıra önemli adımlar attıyor.Kentsel dönüşümde önemli virajlardan geçiliyor.Hem modern hemde ucuz konutun yapıldığı depreme dayanıklı binalar enerji dostu binalar ön plana çıkıyor.Bugün binalar enerji tüketiminde yüzde 40’lık bir paya sahip ve yapılan araştırmalara göre şehirleşme böyle devam eder ise bu oran yüzde 60’lara varacaktır. Binalar güneş başta olmak üzere, çevresel faktörleri etkin kullanarak kendi enerjilerini kendileri üretebilmelidir. Milyonlarca metrekare çatılarımız atıl bir şekilde duruyor. Güneşi bol olan bir coğrafyada yaşadığımıza göre atıl olan bu çatılardan da enerji elde etmeliyiz. Kentsel dönüşüm çalışmalarında kendi enerjisini kendi üreten yapılar yaparak hem kullanıcı, enerji için daha az para ödeyecek hem de milli ekonomiye katkı sağlanmış olacaktır.Bilim insanlarının yapmış olduğu araştırmalara göre 2030 yılında dünyayı su kıtlığı bekliyor. Bu nedenle yeni yapılan binaların da su tasarrufu yapabilmesi çok önemli.Suların boşa akıp gitmesini önleyecek HES projeleri bölgele hayat veriyor.HES projeleri gerek tarımda gerekse elektrikte kullanılabilir şekilde dizayn edilmiş..