KARDEŞİMSİN DE! HABİL Mİ? KABİL Mİ?

Bilinen ve hemen herkesin dilinde olan bir ifade vardır. “Hepimiz kardeşiz.” “Tamam.” söylenir söylemesine de! “Kardeşiz ama Sen, Habil misin? Kabil mi?” Bazen insanın başına öyle hadiseler geliyor ki değil kardeşlik karşısındaki ile aynı türden olduğu için insanlığından utanıyor. Bu durum hemen herkesin malumudur. Siz pozitif düşünerek yaklaşmaya çalışırsınız. Peygamber Efendimizin(sav) buyurduğu: ”Merhamet etmeyene, merhamet edilmez.” ulvi akidesi ile affetmenin aff’a vesile olacağı bilinciyle asil insanların intikamlarının affetmek olduğunun müsbet örneği olursunuz. Siz bu ulvi davranışlarla müzeyyen oldukça karşınızdaki kardeş bildikleriniz sizin üzerinizde kendi hegemonyalarını kurmak adına sizlere acı veren planlarını maalesef uygulamaya devam ederler ve bazen öyle derin yaralar bırakır ki adeta kızgın bir demir gibi içini yakmakta ve iz bırakmaktadır. Oysa zikir başka,fikir başka olabilir ama asla ötekileştirerek, nüfus müdürlüğünde görevli bir memur cakası ile insanlara kimlik oluşturmak gibi bir yola tevessül etmemek gerekir. Kardeşlik kan bağı gerektiren bir durumdur. Unutmamalıdır ki siz bir kimseyi kendinize kardeşinizden daha yakın görebilir ona o derece değer verebilirsiniz fakat Allah’ın indinde sizin kardeşliğinizi cari (geçerli) kılan kriterler ve hükümler vardır. Örneğin; Müslüman olmayan biri kardeşin olamaz. Lakin müslüman sosyal paylaşım siteleri de dahil öyle dostluklar peydah etmiş ki adam elif’i görse mertek zanneder. Fakat müslümanın ona ihtiramı şaşılacak, hafazanallah imanına zarar verebilecek bir hale gelir Ta ki kendiside yoldan çıkıp değer atfettiği o kişinin inancı ve yaşantısı ile hemhal daha açık ifadesi ile hamal oluncaya kadar devam eder. Allah: “Onları dost edinmeyin!” buyurduğu ve duyurduğu halde umarsızca bâtılın köhne sokaklarında dolaşıp durur. Kendisine kardeş derecesinde önem verdiğiniz biri veya birileri veraset, mahremiyet vs. konularda eşit olamazlar. Demek ki kardeşlik kavramının karındaşlıktaki karşılığı ile dile pelesenk olmuş “kardeşim” ifadesi arasında çok fark bulunmaktadır. Günümüz dünyasında müslüman kardeşin , müslüman kardeşine olan bakış açısı bahsettiğimiz hipotezi (varsayımı) maalesef onaylamaktadır. Allah’ın emrini, ahkâm’ı, farz’ı, vacib’i, sünnet’i müslüman bilmiyor. Bilen müslümansa anlatmaya çekiniyor. Kırarım, kırılırım, incitirim, incinirim paranoyaları ile ömür tüketmekte. Peki Allah’ın incindiğini, kırıldığını düşünüyor muyuz? Biz bu dini birbirimize tebliğ edemezsek birbirimizin mürebbisi olamazsak , yaradanımıza, kendisine tabii olmakla ihya olduğumuz peygamberimize ve islamın mihmandarlığını yapmış olan ceddimizin, değerlerine ve mirasına ihanet etmiş olmaz mıyız? Kardeşlik hakkına riayet ederek birbirimize birimiz (Rabbimiz) için sahip çıkmalıyız. Kardeşlik hukukunun en büyük vecibesi olan bu anlayışı şiar edinerek yol kat etmeliyiz. Bir hacegân bendesi olarak hayatımızın; ta’lim tatbik ve tebliğ olması niyazıyla

Selam ve Dua ile…

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.