Zuhurat, Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde,
“Gerçekleşeceği düşünülmeyen, hesapta
olmayan, umulmadık, olağan dışı
olgular” şeklinde açıklanır. Tarikat ve
tasavvuf teriminde ise gelecekte yaşanacakların
önceden görülmüş olması veya rüya yoluyla ortaya
çıkmasıdır.
Zuhuratı anlatan kalp gözü açık, güvenilir
bir isim is dikkat edilmesi, önemsenmesi ve
önlem anlamında hazırlık
yapılması gerekir.
Türkiye’nin önde gelen
cemaatlerinden birinin
ilmine ve itikadına güvenilir
alimlerinden biri
yaklaşık bir ay evvel
yakında olacaklara dair
bir zuhurat paylaşmıştı.
Kendinin güvendiği,
zuhuratlarının
daha önce görüldüğü
güvenilir bir zatın dilinden,
“2022 yılının ilk
aylarında neler olacak
neler” diyerek devletin
zorda kalacağı, ciddi olaylara işaret etmişti. Gelinen
noktada görüyoruz ki zuhurat doğru çıkmaya
doğru gidiyor zira ülkenin üzerinde kara
bulutlar dolaşıyor.
Bu ifadeyi kara bulutlar dolaştırılıyor şeklinde
yazsak daha isabet etmiş oluruz sanırım.
Evet, bir senaryo ortaya konuluyor ve bu senaryo
iç maşalarla cereyan ettiriliyor. Hükümetin bu
yönde bir tedbir hazırlığı var mıdır bilemiyorum
ama bence olması gerekiyor. Halkı sokaklara
çekmeye çalışan bir muhalefet görüyorum. Sosyal
medya üzerinde de sürekli bu körükleniyor.
Allah’tan halkımız sağduyulu ve bu tür ayak
oyunlarına fazla gelmiyor ancak fiyatların giderek
yükseltilmesi, stokçulukla ortamın giderek
gerilmesi çok tehlikeli adımlar... Birileri bilerek,
sırf ortam gerilsin, hükümet düşsün diye stok
yaparken birileri de pastadan pay kapma adına
ve helal kazancını harama bulaştırarak stok
yapıyor. Bu gemide hep beraber yol aldığımızı
görmek istemeyen acaip bir kitle var karşımızda...
Gözler dönmüş, artık direk Cumhurbaşkanı
hedefleniyor. Siirt’te polis aracının altına konulan
bomba çok ama çok şey anlatıyor.
Mitinge katılanların katledilmesiyle toplumun
ayaklanması hedefleniyor belki de... Uyanık
olmanın ve birlik olmanın zamanıdır. Bu muhalefetle
mümkün mü? Kocaman bir soru işareti.