KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN

6 Kasım 1494 tarihinde, Trabzon’da doğmuştur. Babası, Süleyman doğduğu zaman Trabzon valisi olan ve 1512 yılında padişah olarak tahta çıkan I. Selim, annesi ise Ayşe Hafsa Valide sultandı. Çocukluk yıllarını, süt kardeşi Yahya Efendiyle birlikte Trabzon’da geçirmiştir. 7 yaşındayken bilim, tarih, edebiyat, din ve askeriye alanlarında eğitim almak için İstanbul’a, Topkapı Sarayı’ndaki Enderûn’a gönderilmiştir. 1508 yılında Şarkî Karahisar Sancak Beyi olarak atanmış fakat babası Selim’in kardeşi, Amasya Sancak Beyi Ahmed’in itirazı sonrasında Bolu’ya atanmıştır. Ahmed’in buna da itiraz etmesi sebebiyle atandığı Kefe sancağına 1509 Temmuz’unda çıkmıştır. Babası I. Selim’in 1512’de tahta çıkmasından sonra İstanbul ve Edirne’de oturmuştur. 1513 yılında Saruhan sancak beyliğine atanmıştır. Burada, sonraları başdanışmanlarından biri olacak olan Pargalı İbrahim ile yakın bir arkadaşlık kurmuştur. Yaklaşık yedi yıllık Saruhan sancak beyliğinin ardından, 1520 yılının 21 Eylül’ü 22 Eylül’e bağlayan gecesi babası I. Selim’in ölümü üzerine İstanbul’a hareket etmiş ve tahtta hak iddia edecek başka biri olmadığından dolayı herhangi bir mücadele vermeden 30 Eylül 1520 tarihinde onuncu Osmanlı padişahı olarak tahta çıkmıştır. Tahta geçişinden birkaç hafta sonra Venedik Elçisi Bartolomeo Contarini, Süleyman’ı “Yirmi altı yaşında, uzun fakat sırım gibi ve kibar görünüşlü. Boynu biraz fazla uzun, yüzü zayıf, burnu kartal gagası gibi kıvrık. Gölge gibi bıyığı ve küçük bir sakalı var. Cildi biraz soluk olsa da yüzü oldukça hoş. Derisi solgunluğa meyilli. Akıllı bir hükümdar olduğu söyleniyor ve herkes onun saltanatının hayırlı olacağını umuyor.” Ifadelerini kullanarak tanımlamıştır. Tahta olduğu süre boyunca Osmanlı Devleti’nin pek çok zafere imza atmasını sağlamıştır. Yaptığı seferler ve kazandığı zaferler sayesinde Osmanlı Devleti’nin sınırlarının gelişmesini sağlamış ve Osmanlı İmparatorluğu’na dönüşmesine sebep olmuştur. Bunun sonucunda imparatorluk himayesinde her dil, din, ırk ve milletten insanlar mutlu ve huzurlu şekilde barınmışlardır. Osmanlı İmparatorluğu’nun en uzun süre tahtta kalan padişahı olmuştur. Mayıs 1566’da, yaklaşık 13 yıl aradan sonra, 72 yaşında 13. seferine çıkmıştır. 27 Haziran’da Belgrad’a varan ve burada Sigismund Zapolya’nın kuvvetlerinin de katıldığı Osmanlı Ordusu, 2 Ağustos’ta Zigetvar’a varmıştır. Kanuni Sultan Süleyman ise kuşatma yerine 5 Ağustos’ta varmış ve kuşatmanın görülebileceği bir tepede yer alan çadırına yerleşmiştir. 7 Eylül 1566 gecesi, Zigetvar’ın alınmasından bir gün önce, kaynaklara göre gut, dizanteri, felç veya anjin nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Sultan Süleyman’ın ölümü 48 gün boyunca, 21 Ekim günü ordunun Zigetvar’dan ayrılışına kadar saklanmıştır. Cenazesi, 28 Kasım’da Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin kıldırdığı namazın ardından Süleymaniye Camii’nde toprağa verilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman’ın vefatının ardından yerine oğlu II. Selim geçmiştir.