Yaşadığımız günlük hayatta kazalara, sakat kalmaya, ölüme her saniye yakınız. Trafik kazası, elektrik çarpması ve sayfalar dolusu çeşitlendirebileceğimiz bu riskler bizim hayatımızın maalesef bir parçası. İnsanlar kendini bankalara, sigorta şirketlerine, muhtelif aracılarla bu risklere karşı sigorta ettirmeye çalışıyor. Oysa Kur’an bizi her dakika sigortalamaya, her türlü afetten, selden, felaketten, depremden korumaya dair ince şifreler vermiştir. Bir Müslüman yatarken Bakara Suresi’nin son ayetlerini yani ‘Amenerrasulü’ dediğimiz kısmı okur ve yatarsa, imanlı yaşarsa emin olarak sabaha çıkar. Ayetel Kürsi okursa korktuklarından emin olur. Bir kimse muavvizeteyn sürelerini sürekli okursa nazardan, kötü işlerden, kötü planlardan emin olur. Bir kimse evinden çıkarken ‘Bismillahi tevekkeltü alallahi ve la havle vela kuvvete illa billah’ derse akşama kadar hem evi hem kendi bütün kötülüklerden emniyette olur. Bu ve benzeri ayetlerle, çeşitli dualarla, salavatla insan kendi hayatını emin şekilde geçirmeye muvaffak iken günümüz modası sosyologlara, psikologlara, buna benzer koç dedikleri danışmanlara tonlarca para ödemeden huzurla yaşayabilir. Günümüzde modanın, gösterişin çağdaş olma gayretinin baskısı altında olan toplumlarda bu tarz teklifler, telkinler ve tembihler biraz uçuk gelebilir ancak mümin, imanı gereği Allah’ına inanmalı, güvenmeli, kaza ve kaderin onun takdirinde olduğunu, Kur’an’ın şifa, ilaç, emniyet aracı olduğunu bilmesi gerekir. Çağımız hastalıklarından herkes haber kaynaklarına yansıyan musallat işlerinden, trafik kazalarından, elektrik çarpmalarından, iş kazalarından, intiharlardan, bıçaklama olaylarından, sosyal buhranlardan koruyabilecek, maddi ve manevi zararlardan beri tutacak tek tablet Kur’an’dır. Bunu hatırlatmak bizim için gerekli bir iştir. Kur’an iyi bir kalkandır.